Dijital dünyaya taşınan sosyal ilişkilerin (social), lokasyona bağlı özelleştirmelerin (local) ve akıllı mobil cihazların zenginleştirdiği özelliklerin (mobile) bir arada kullanılması, iletişimden ticarete her alana olumlu katkı sağlıyor. Tüm dünyada en çok kabul gören trendlerden biri haline gelen SOLOMO yaklaşımının farklı uygulamalarını, daha sık görmeye başladık. Bu kavramın alt bileşenleri hakkında ben de kişisel değerlendirmelerimi paylaşmak istedim.
Mobil ticaret (m-ticaret), klasik e-ticaret anlayışından çok daha geniş bir potansiyele sahip.
- Mobil ticaret kavramının kapsamı içerisinde mobil cihazlar kullanılarak yapılan İnternet alışverişi yanında, alışveriş akışını zenginleştiren lokasyondan / haritalardan faydalanma, fiyat karşılaştırma gibi kullanımlar da yer almakta. Bunların yanında cep telefonlarının dijital cüzdan veya ödeme aracı olarak kullanımları konusu da gitgide daha fazla önem kazanıyor.
- E-ticaretin toplam perakende içindeki oranı, ekonomik olarak gelişmiş ülkelerde %10 dolaylarına ulaşmış olsa da ticaretin büyük bölümü hala dijital dünya dışında (offline) olarak gerçekleşmekte. Akıllı telefonların alışveriş tecrübemizi geliştirecek kullanımlarının artışına paralel olarak daha fazla alışveriş, dijital dünyadan etkileniyor olacak.
- Gerek telefon ekranlarının ebatından kaynaklanan zorluklar, gerekse mobil cihaz dostu olmayan sitelerin yaşattığı olumsuz deneyim; mobil cihazlar üzerinden yapılan alışverişi kısıtlıyor. M-ticaret'te tüketiciler için alışveriş süresini ve potansiyelini düşüren bu dezavantaj, tablet cihazlar üzerindeki alışveriş (t-ticaret) tecrübesi ile ortadan kalkıyor. Üstelik üst segment markaların fiziksel alışveriş tecrübesinde yaşattıkları konfor, tabletler ve interaktif videolar aracılığı ile artık dijital dünyaya aktarılıyor.
Sosyal ticaret (s-ticaret), sosyal medya / platformlardaki ticaretin çok ötesinde bir kapsama sahip.
- Sosyal platformlar üzerinde açılan web mağazaları ciddi satış performansına ulaşmakta zorlanıyor, alternatif satış kanallarına dönüşemediler. Bunun temel nedeni, iletişim kurmak amacıyla bulunulan bir platformun tüketicileri alışverişe yönlendirmesinde yatan güçlük.
- Sosyal medya platformlarının üyelik altyapılarını diğer sitelere açarak, platforma giriş yapan kullanıcıların web'deki diğer sitelere otomatik olarak giriş yapmasını sağlayan ve bu profillerin sosyal medya siteleri dışındaki davranış verilerini de bir araya getiren uygulamalar genişliyor. Bu ortak profiller, her ne kadar kişisel mahremiyet konusunda tartışmalar yaratsa da web sitelerinde üyelik veya başka bilgilerin her ziyarette girilme verimsizliğini de düşürecek bir avantaj sağlıyor.
- Sosyal medyanın tüketiciler hakkında sağlayabileceği yeni verilerin sosyal CRM adı altında incelenebileceğine dair beklentiler, henüz verilerin yeterli düzeyde kullanılamaması sebebiyle karşılanamadı. Oysa dijital sosyal çevrelerimizin algılarına veya alışverişlerine nasıl bir etkimiz olduğunu analiz edip bu bilgileri markalama ve satış amaçlı kullanabilmenin sağlayabileceği verimlilik artışı tartışılamaz. Dijital ağımızdaki kişilerin özelliklerini ve özel günlerini içeren bilgileri süzüp arkadaşlarını alışverişe yönlendirecek önerilerde bulunabilecek mekanizmalar geliştirildikçe sosyal alışverişin etki alanı da genişleyecektir.
Yerel ticaret (y-ticaret), lokasyon bazlı özelleştirme gücü ile KOBİ'ler için iletişim fırsatı.
- Küçük ve orta ölçekli işletmeler; faaliyet alanları coğrafi olarak sınırlı olduğu ve belirli pazarlama bütçelerine sahip olmadıkları için tanıtım konusunda sorun yaşıyorlar.
- Lokasyon bazlı pazarlama metodlarını geliştiren uygulamalar sayesinde KOBİ'lerin daha hedefli ve kazançlı tanıtım ve satış kampanyaları yapmaları mümkün hale gelecek.
- Küçük ölçekli firmalar, İnternet'in doğal avantajı olan kolay ölçümleme sayesinde bölgesel mesajlarını daha iyi özelleştirip mobil ve dijital billboard'lar gibi farklı kanallardaki etkileşimi birlikte kullanma şansına sahip olacaklar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder