26 Mayıs 2010 Çarşamba

Facebook E-Ticaret Dünyasını Nasıl Değiştiriyor?

ABD’de perakende sektörünün önemli yayınlarından olan Multichannel Merchant’ın perakende profesyonelleri arasında yapılan ve firmaların 2010 yılı planlarına dair Outlook 2010: E-Commerce isimli araştırması yayınlandı. Bu rapordan aldığım aşağıdaki tabloda göreceğiniz gibi perakendecilerin büyük bölümü sitelerindeki sosyal medya araçlarını ve videoları artıracaklarını ifade etmişler. Kısaca artık perakendeciler web sitelerini tüketiciler ile daha da etkileşimli hale getirmek istiyor.


Perakendeciler sitelerini daha ‘sosyal’ hale getirmeye çalışırken sosyal medya siteleri de kendilerini perakendeciler için daha kullanışlı hale getirmeye çalışıyor. Ürün sergileme, reklam ve hatta bu sitelerden doğrudan e-ticaret konularındaki son gelişmeleri de sizinle kısaca paylaşmak istedim.

Firmalar veya markalar için en öncelikli strateji adımı, her sosyal medya sitesinde kendilerine ait özel bir sayfa yaratmak. Facebook’taki bu konuda yapılan en önemli değişiklik ‘Hayran Sayfası’ oldu. Bu hayran sayfalarına üye olanların da arkadaşlarına kolayca haber vermesine dair mikro mesajlar geliştirildi.

Hayran sayfalarının perakendeciler için nasıl birer mağaza tecrübesine dönüştürülebileceğine dair son dönemde birçok uygulama da piyasaya çıktı. Bu konudaki en önemli modüllerin başında Payvment geliyor. Payvment, firmaların Facebook’taki Hayran Sayfalarına eklemlenebilen ve kendi e-ticaret siteleri ile köprü oluşturabilen bir Online sepet platformu uygulaması. Alışveriş tecrübesini sosyalleşme sitelerinde yaşattırmak için projeler üreten bir başka firma da BigCommerce. Bu ise firmaların Facebook’ta tüm ürünlerini sergilemeleri için Sosyalmağaza uygulamasını geliştirmiş. Yine bir başka firmanın oluşturduğu uygulama olan Alvenda da firmaların sosyalleşme sitelerinde vakit geçiren potansiyel müşterileri ile kaynaşmasını sağlamaya yönelik farklı ek modüller içeriyor. Facebook ve diğer sosyal ağlarda geçirdiğimiz zaman hayatımızın daha fazlasını kapladıkça yukarıda örneklerini verdiğim sistemler, şu anda dünyada Amazon ve eBay’in; Türkiye’de de Sahibinden ve GittiGidiyor’un yerine göz dikebilir.

Twitter için ise şimdilik e-ticarete yönelik projeler yavaş ilerliyor. Alternatif ödeme yöntemleri konusunda faaliyet gösteren Twitpay’in Twitter üzerinden özel ödeme uygulaması RT2Give dışında henüz başka uygulamalar yok. Firmaların veya markaların Twitter sayfalarının e-ticaret uygulamaları geliştirilmeye başlanmasa da ilintili tweet’lerde reklam gösterimine dair testler başladı.

22 Mayıs 2010 Cumartesi

E-Ticaret ile Ortaya Çıkan Alternatif Ödeme Sistemleri, Bankacılık Sektörü İçin Fırsat Mı, Tehdit Mi?

E-ticaret sitelerinin internet üzerinden alışveriş için ödeme altyapıları büyük oranda Garanti Bankası, Akbank gibi birçok bankanın sağladığı sanal poslar üzerinden gerçekleştiriliyor. Yurt dışında kullanılan en önemli iki ödeme aracı kredi kartları ve eBay’in sahibi olduğu bir ödeme sistemi olan Paypal. Önceki bir yazımda bu konuda detaylı bir değerlendirme yapmıştım.

Okuduğum bir habere göre daha çok yemek kartı / fişi markası olarak tanınan bir Türk firması olan Multinet de e-ticaret için alternatif bir ödeme sistemi teknolojisi geliştirmiş. Multipaynet adını taşıyan uygulama, oluşturulan sanal hesapla, kullanıcıların kredi kartı ya da hesap bilgilerini paylaşmadan üye işyerlerinden alışveriş yapmaları ve para transferi gerçekleştirmelerine olanak tanıyormuş. Bildiğim kadarıyla aynı kategoride hizmet veren firmaların da bu kadar geniş kapsamlı olmasa da üye iş yerlerine verdikleri birçok ek hizmetleri vardı. Accor Services’ın kurumsal firmalar için çalışanlarının kullanımına sunulan Ticket Compliments ürünü ve Sodexo’nun üye alışveriş sistemi aslında bu firmaların da farklılık yaratmaya çalıştıkları ek hizmetleri.

Multinet’in bu projesi ile bankalara doğrudan rakip olarak kendini konumlamaya başlaması yeni bir savaşın da habercisi olabilir. Zaten mobil ödeme sistemlerinin gelişmesiyle birlikte bankalar, telekom operatörlerinin ensesini soluklarında hissetmeye başlamışlardı. Başka bir iş kategorisinin de ödeme sistemleri sektörüne girmesiyle bankaların, SWOT ve 5FORCES analizlerinde kullandıkları rekabetin veya rakiplerin tanımını yeniden yapmalarının vakti gelmiş olabilir.

21 Mayıs 2010 Cuma

Batı Avrupa’nın Dünya Online Perakende Sektöründeki Ağırlığı Ne?

eMarketer’in Batı Avrupa Online perakende sektörüne dair son araştırması yayınlandı.


2009 yılında yaklaşık olarak 445 milyar USD olarak hesaplanan dünya genelindeki toplam Online perakende cirosunun 150 milyar USD’lik bölümü Batı Avrupa ülkelerinde oluşmuş. 2012 yılı için dünyadaki toplam pazar büyüklüğünün neredeyse 700 milyar USD’ye yükselmesi öngörülürken, Batı Avrupa’nın yaratacağı hacmin 200 milyar USD’yi geçeceği değerlendiriliyor.

Türkiye’den E-Ticaret Firmaları Dünyaya Açılıyor

2010 yılı sadece yabancı yatırımcıların Türkiye pazarına girdiği özel bir dönem olmayacak. Aynı şekilde farklı iş modelleri olan başarılı Türk e-ticaret şirketleri de bu yıl içinde farklı ortaklıklarla yurt dışındaki projelerini hayata geçirecek.

Kendi kategorisini yaratan Yemeksepeti’nin Rusya’daki sitesi faaliyete başlarken Birleşik Arap Emirlikleri projesi de yolda.

Özel (kapalı) alışveriş kulubü kategorisinin en önemli temsilcisi Markafoni’nin de uzun süredir faaliyette olan Avustralya’daki girişimi dışındaki başka ülkelerdeki projelerinin de faaliyete geçmesi an meselesi. Bu yazıda belirtildiğine göre Markafoni global bir e-ticaret oyuncusu olma yoluna Yunanistan, Ukrayna ve Güney Kore’de açılacak sitelerle devam edecek.

15 Mayıs 2010 Cumartesi

İnternet'te İtibar Yönetimi Stratejisi

Daha önce ki bu yazımda sosyal medya ile e-ticaret arasındaki ilişkiye dair son araştırmaları paylaşmıştım.

Firmalar birçok farklı pazarlama kanalını kullanarak tüketicileri sitelerine veya ürünlerinin satıldığı elektronik mağazalara çekmeye çalışırken aynı zamanda yaratılan marka değerini korumak da çok büyük önem kazanıyor. Internet, özellikle sosyal paylaşım siteleri aracılığı ile tüketiciler tarafından yaşanan olumsuz tecrübelerin ve öznel yorumların kolaylıkla paylaşılıp yayılabilmesine büyük olanak sağlıyor. eMarketer’in son raporlarından birinde yer alan aşağıdaki tabloda; firmaların markaları veya ürünleri hakkında Internet’te paylaşılan olumsuz yorumları azaltma metodları sorgulanmış.



Sonsuz bir araştırma süreci olarak değerlendirilmesi gereken “Online itibar” konusunda en önemli nokta, marka profesyonellerinin kullanıcı yorumu içeren tüm paylaşım platformlarını dikkate almaları olacaktır. Bu platformların bir marka için önemi, aşağıdaki gibi bir gruplama ile farklı dinamiklerden oluşan bir süreç halinde ortaya konabilir:

Gazete ve Haber Siteleri
Kişisel bilgilerin tam olarak belirtilmesi gerekmediğinden yorum olarak okuyucuların paylaştığı içeriğin üslubu sert ve savunulan görüşler gerçeklikten uzak olabilir.
Savunma Yöntemi: Arama motorları ile marka hakkında çıkan haberlerin taranıp ilgili yorumların her gün kontrol edilmesi.

Sosyal Paylaşım Siteleri
Arkadaşlar arasındaki kulaktan kulağa iletişimin gücü yüksek olduğundan paylaşılan yorumların etkisi yüksek olabilir.
Savunma Yöntemi: Çok kullanılan sitelerde yapılacak araştırmalar ve arama motorlarının yeni modülleri kullanılarak markayı içeren paylaşımlar günde birkaç kez kontrol edilmeli. Paylaşımlar için diğer kişiler tarafından yapılan yorumlara daha fazla dikkat edilmeli.

Blog’lar
Takipçi adedine bağlı olarak blog içeriklerinin etkisi artabilir.
Savunma Yöntemi: Çok ziyaretçisi olan blog’larda özel olarak ve tüm blog’lar arasında arama motorları ile her gün marka araştırması yapılmalı.

Tüketici Yorum ve Şikayet Siteleri
Özellikle yeni müşterilerin araştırmalarında önemli bir yeri olan bu sitelerde marka ile ilgili tüm şikayetlerin yanıtlanmış olmasına çalışılmalıdır.
Savunma Yöntemi: Çok kullanılan siteler ile marka için yazılan şikayetleri gerçek zamanlı almak konusunda ilişkiye geçmeli ve müşteri ilişkileri bölümüne bu konuda eğitim verilmeli.

Bunlar dışında tüm arama motorlarında yapılan marka aramalarındaki sonuç sayfaları her hafta kontrol edilmeli (sidewiki’lere özellikle dikkat), müşteri yorumu eklenebilen e-ticaret sitelerindeki markaya ait yorumlar haftada birkaç kez kontrol edilmeli ve markanın sitesindeki müşteri ilişkileri bölümü ulaşılabilir ve yapılan geri bildirimler hızlı geri dönüşe sahip olmalıdır.

2 Mayıs 2010 Pazar

Türkiye'deki Yeni E-Ticaret Projeleri

2010 yılının Türkiye’deki e-ticaret yatırımlarının ciddi artış göstereceği bir yıl olacağına dair olumlu beklentiler, gerçeğe dönüşmeye başladı. Farklı kategorilerde birçok önemli firma bu yıl içerisinde elektronik ticaret sektörüne katılmaya başlıyor.

Yenilikçi iletişim kampanyaları ile farklılaşma yoluna giden Vestel, e-ticaret sitesini faaliyete geçirdi. Bu sayede dünyadaki rakiplerinden dijital vizyon olarak hiçbir eksiğinin olmadığını kanıtlayan Vestel’in marka gücü sayesinde Türkiye’de İnternet’ten alışverişe olan ilginin daha da yaygınlaşacağını değerlendirmek hiç de yanlış olmayacaktır.

Tekstil ürünleri konusunda Avrupa’nın önemli İnternet markalarından olan Halens'in Türkiye operasyonunu kısa süre içerisinde faaliyete geçirecek olması da çok önemli bir gelişme.

Son dönemin en gözde iş modellerinden olan özel alışveriş kulübü konseptinin en yeni temsilcisi Trendyol oldu. Yabancı yatırımcıların desteklediği bir girişim olması yanında bu kategorinin özellikle bayanların İnternet’ten alışverişi tecrübe etmesini sağlaması nedeniyle Trendyol’un sektöre yeni tüketicileri kazandırmak konusunda çok ciddi bir katma değer yaratacağını düşünüyorum. Benzer bir iş modelinde olan ve ürünler dışında hizmetlere dair de farklı özel kampanyaları listeleyen Avrupa'daki en önemli İnternet oyuncularindan City Deal da Şehir Fırsatı ismiyle Türkiye'de faaliyete başladı. Bu projenin özellikle bölgesel iş modeli eksikliğine ciddi bir tecrübe getireceğini görebiliriz.

Tüketici elektroniği sektöründe ise durum şimdilik net olmasa da gelişmeler sevindirici. Teknosa, Vatan Bilgisayar ve Bimeks için web siteleri neredeyse en büyük mağazaları haline gelmişken yabancı yatırımcılardan sadece Darty , İnternet üzerinden alışverişe imkan veriyor. Dixons ve Currys gibi önemli Internet markalarını da bünyesinde barındıran bir Avrupalı perakende grubuna ait Electro World ve Türkiye’deki ikinci mağazasını kısa süre önce Ankara’da açan, Amerika’nın en büyük tüketici elektroniği perakendecisi Best Buy; henüz İnternet üzerinden satış konusunda yatırıma başlamadılar. Elektronik ticaret konusundaki bu iki önemli dünya devinin de önümüzdeki dönemde İnternet konusuna yatırıma başlayarak sektörde çok ciddi bir tecrübe eksikliğini dolduracağına inanıyorum.