24 Nisan 2011 Pazar

İnternet Yatırımcıları için Zappos.com'un Hikayesinden Çıkarılacak Dersler

2009 yılından itibaren özel alışveriş ve grup alışveriş sitelerinin e-ticaret sektöründe yarattığı etkinin artık yavaş yavaş belli kategorilerde özelleşmiş, niş sektör sitelerine kayması bekleniyor. Hatta bu sebeple grup ve özel alışveriş siteleri de alt kategorilerini açmaya başladı. Beklentilerin bu yönde olması Türkiye'deki İnternet yatırımcılarının son dönemde Pabbuc ve Balerin gibi sitelere ortak olmaları yanında, Zizigo gibi doğrudan grup şirketi girişimlerinin faaliyete geçmesinde de kendini gösteriyor.

Odaklı alışveriş siteleri içerisinde Dünya'daki başarılı örnekler olarak Türkiye'de bile vergisel düzenleme yapılmasına neden olan fiyat avantajına sahip Uzak Doğu kozmetik sitesi StrawberryNET ve geçen yıl Amazon'un yaklaşık 1 milyar dolar vererek satın aldığı müşteri memnuniyeti üzerine kurulu ayakkabı sitesi Zappos sayılabilir.

Grup ve özel alışveriş sitelerinin sayısı nasıl birden çığ gibi büyüdüyse, alt kategorilerde özelleşmiş sitelerin de hızla çoğalacağından hiç şüphe yok. Çünkü malesef hala yüzmilyonlarca dolar ciroya ulaşan İnternet sitelerini, üç beş genç insanın bir araya gelerek kurduğu amatör girişimler olarak görecek bilgisiz birçok yatırımcı var. Sekördeki cirolar yükseldikçe, yatırımcıların artan iştahı; İnternet üzerinde ticaret yapmanın da belli bir birikim gerektirdiğinin göz ardı edilmesine neden oluyor.

İnternet girişimlerinde şansın yanında bilgi birikiminin de ne kadar önemli olduğunu hatırlatmak için, Zappos kurucusu Tony Hsieh'in firmanın kuruluş hikayesini yazdığı Delivering Happiness (Mutluluk Sağlamak) kitabından birkaç noktayı paylaşmak istedim:

- Tony Hsieh, Harvard mezunu bir bilgisayar yazılımcısı ve ilk projesi olan LinkExchange'i 1999 yılında 265 milyon dolara Microsoft'a satmış. (Sermaye edin ve internet yatırımcıları ile tanışıklık kur.)
- LinkExhange satışı sonrasında kurulan yatırım fonu, Shoesize.com sitesi sahibi bir kişinin projesine yatırım yapmaya karar vermiş. (İşleyen bir projeye yatırım yap.)
- Yaşanan ekonomik krizler ve iç sorunlar nedeniyle Zappos, zaman içerisinde iş modelini değiştirip tüm süreci şirket içine taşımış; stoklu çalışma, lojistik konusunu içeride çözme ve müşteri desteği konusuna en yüksek önemi vermek gibi. (Şirketin göreli avantajını, asla dışarıya verme / outsource etme.)

10 Nisan 2011 Pazar

Kadınlar (E-Ticaret Sitelerinden) Ne İster ?

Çok değil bir kaç yıl öncesine kadar elektronik ürünlerin domine ettiği Türkiye e-ticaret sektöründe standart olarak kabul edilen %80-%20 erkek-kadın müşteri oranı, özel alışveriş ve kupon sitelerinin hayatımıza girmesi ile tepe taklak oldu. %35-%65 erkek-kadın oranlarının konuşulduğu bu siteler sayesinde son iki yıl içerisinde yaklaşık 1-1,5 milyon yeni kadın tüketicinin İnternet'ten alışveriş ile tanışması, e-ticaret sektöründeki kadın müşteri adedini iki katına çıkardı.

Peki e-ticaret siteleri kendilerini bu yeni müşteri profiline göre yenileyebildi mi?

Sektördeki tüm oyuncuların üzerinde uzlaştığı ve yatırım yapmayı önceliklendirdiği konu; fiyat avantajı üzerinde yükselen ürün / hizmet odaklı tüketici ilgisini kendi sitelerine çekmek. Bu nedenle tüm sektörde tedarik konusunda ciddi bir hareketlenme olduğunu belirtebiliriz. Gittigidiyor'un ana sayfasında Günün Fırsatı bölümünü ön plana çıkarması ve Hepsiburada'nın kampanyalı ürünleri bir araya getirdiği hepsi1000go isimli bir alt bölüm açması, bu alandaki site geliştirmeleri açısından bir kaç önemli gelişme olarak görülebilir.

Burada araya girip kadınların en çok istemediği şeylerin; ucuz görünmek ve sıradan olmak olduğunu hatırlatma ihtiyacı hissediyorum. Yani sadece ürün ve fiyat odaklı iş modellerine sahip sitelerin üye adetleri genişledikçe; özellikle kadın üyelerin, kendilerini diğerlerinden farklı hissetmemeye başlayacaklarını ve e-ticaret sektöründeki bu ivmenin düşebileceğini değerlendirebiliriz. Bu nedenle özel alışveriş klüpleri gerek özelleşmiş yeni sitelere yatırım yaparak gerekse alt kategorilerini geliştirerek, gelirlerini artıracak farklı kanallar bulmaya çalışıyor.

Kadın tüketicilere ulaşmada henüz üzerinde durulmayan asıl konu ise alışveriş sürecini, kadınlara uygun hale getirmek. Yani güzel ürünleri bulup siteye koymak dışında, bu ürünleri sunuş sistematiği de e-ticaret siteleri için üzerinde ciddi zaman harcanması gereken bir konu. İnternet üzerinden alışveriş bir bilgisayar aracılığı ile yapılsa da duygusal etkileşim yine de önemini koruyor.

Buraya kadar her şey tamam da kadınlara uyarlanmış alışveriş sürecini nasıl kurgulayacağız? Kısaca, kadınlar (e-ticaret sitelerinden) ne ister?

- Özel hissetmek: Bu ihtiyaç, fırsat sitelerinin neden daha çok kadınları alışverişe yönlendirebildiğinin de en net açıklaması sanırım. Doğum günü, evlilik yıldönümü gibi özel günlerde onlarla iletişim kurmak için bilgilerini istemek ve daha sonra bu özel iletişimi epostadan telefon aramalarına kadar kurgulayıp geliştirmek; kadın müşterilerin siteniz ile daha yoğun bir bağ kurmasına neden olacaktır. Bunun yanında kısıtlı sayıdaki bazı markalı ürünlere sadece kendileri sahip olmak için, aylık ek bir özel üyelik ücreti vermeyi göze alacak kadın müşteri adedini analiz etmek özel alışveriş klüpleri için faydalı olabilir.

- Özgür hissetmek: Sipariş verdikleri ürünü veya hizmeti kullanamadıklarında rahatça iade edebileceklerini (Hatta ek kargo maliyeti olmaması gibi bir opsiyon daha da iyi olabilir) bilen müşterileriniz, aslında ortalama alışveriş tutarlarının üzerinde harcama yapmaya eğilimli olabilir.

- Sürprizle karşılaşmak: E-ticaret sitelerinden alışveriş yapan kadınların en çok hoşlarına giden şeylerden biri de verdikleri siparişleri unutup paket teslim edildiğinde, bir hediye almış olma duygusunu yaşamaları. Sipariş paketlerinin albenisinin artması, firmalar için ek maliyet gibi görünse de kadın müşterilerin siteye sadakati konusunda önemli avantaj sağlayacaktır. Ayrıca siteden sıklıkla alışveriş yapan kişilere, bazı siparişleri ile birlikte maliyeti düşük de olsa satın alamayacakları küçük hediyeler gönderilmesi, müşteri kitlesinde ciddi bir algı farkındalığı yaratacaktır.

- Paylaşmak / Dinlenilmek: Özellikle sosyal medyanın ve İnternet'e bağlı mobil cihazların kullanımının artması ile tüketicilerin ürün ve hizmetler hakkındaki paylaşımları ciddi oranda artıyor. Tüketicilerin sosyal medyada yorum yapma oranı, mobil cihazlar üzerinden fiziksel mağazalar içerisinde dahi %25'e ulaşmış. Kadın müşteriler arasında bu paylaşım yatkınlığı daha yoğun olduğu için, olumsuz tecrübelerin arkadaşlar ile paylaşılmadan önce doğrudan e-ticaret siteleri ile paylaşılması sağlayabilirse (Siteler samimi bir dinleme ortamı yaratabilirse) kadın müşterilerin sadakati de o oranda artacaktır. Çünkü unutmayın, bir kadın sadece sorunlarının çözülmesi için değil aynı zamanda sorunlarını paylaşıp kendinin ciddiye alındığını bilmek için de sizinle iletişim kurmak isteyebilir.


Görsel: http://www.sofiemoulin.com/

1 Nisan 2011 Cuma

Avrupa ve ABD'den Güncel E-Ticaret Verileri ve Beklentileri

Elektronik ticaretin işlem hacmi tüm dünyada hızla yükselmeye devam ediyor. Araştırma şirketleri tarafından son açıklanan verilere göre Avrupa'daki toplam e-perakende cirosu 2012 yılında 100 milyar Euro’nun üzerine çıkacak. Burada yıllık %10’un üzerinde büyüme beklentisi olduğunu ekleyeyim. ABD’deki e-perakende sektörü büyüklüğünün de aşağıdaki tabloda görebileceğiniz gibi 2012 itibariyle 200 milyar dolar’ın üzerine çıkacağı öngörülüyor.


Son dönemde özel alışveriş ve kupon / grup alışveriş sitelerinin sürüklediği sektör için bu yıl daha da zenginleştirilmiş sosyal alışveriş tecrübesinin öne çıkabileceği değerlendiriliyor. Gerek birçok farklı dinamikte kurgulanmış, yeni açılan sosyal alışveriş sitelerinin; gerekse sosyal ağları ve benzer teknolojileri alışveriş sürecine dahil edebilen e-ticaret sitelerinin önümüzdeki dönemde ciddi büyümeler yaşayabileceği tahmin ediliyor.

Türkiye’de yeni konuşulmaya başlanan 1 milyar dolarlık sektör hacmi için karamsar olmamak gerekli. ABD’de %85 ve Avrupa’da %60 dolaylarında bulunan 'satın alma gücüne sahip İnternet kullanıcılarının İnternet alışverişini tecrübe etme oranı', Türkiye’de henüz %20-25’ler seviyesinde. 2010 yılında yeni iş modelleri ile e-ticaret konusunda arz tarafındaki eksikliğin giderildiği Türkiye’de, artık İnternet’ten alışveriş rahatlığı ve avantajı ile tanışacak İnternet kullanıcıları; ülkemizdeki elektronik ticaret hacminin büyümesinde en önemli faktör olacaktır. Sizce de başta İnternet kullanıcıları olmak üzere tüm tüketiciler için ülke çapında bir İnternet’ten alışveriş farkındalığı kampanyasının zamanı gelmedi mi?