29 Aralık 2013 Pazar

E-ticaret'in Geleceği: Fiziksel Mağaza mı yoksa Gönderim Merkezi mi?

Tüketicileri internet ve mağaza müşterisi diye ayrıştırmak gittikçe zorlaşıyor. Çünkü tüketiciler alışveriş yaparken farklı zamanlarda, kategorilerde ve amaçlar için birden fazla kanalı kullanmayı tercih ediyor. Satın alma süreci aşağıdaki grafikte göreceğiniz şekilde çok karmaşık hale geldi.


Tam da bu nedenle, firmalar için potansiyel müşterilerinin tümüne ulaşabilmelerinin tek yolu; 'her tür kanallarını açmak.' Fiziksel mağazaları olan klasik perakende firmaları günden güne interneti iş modellerine eklemlemeye çalışırken; aşağıda örneklerini paylaşacağım şekilde e-ticaret firmaları da mağazalar açarak ve fiziksel varlıklar oluşturarak tüketiciye 'dokunma' gayretindeler.

  • Dünyanın en önemli e-ticaret firmalarından olan AmazonLocker Delivery projesi çerçevesinde kendi sipariş kutularını, ABD'de farklı lokasyonlara yerleştirmeye başladı.





Türkiye'de Fiziksel Mağazaları Olan E-Ticaret Firmaları

2013 yılına kadar Türkiye'de web dışında da faaliyet gösteren e-ticaret firması sayısı sadece 2 idi:


Bu yıl sayıları az da olsa, farklı kategorilerde faaliyet gösteren diğer e-ticaret firmaları da fiziksel mağazacılığa adım attı. Trendyol'un Maslak'ta ve Altıncıcadde'nin Trump AVM'de açtığı mağaza, belki de Türkiye e-ticaret sektörüne; 2014 yılı ve sonrası için önemli içgörüler sağlayacak.














Görsel Kaynak: treehugger.com

15 Aralık 2013 Pazar

İhracatın E-Hali İle Tanıştınız Mı?

Elektronik ticaret, toplam ticaretin etkisiz, küçük bir parçası olarak konumlanma noktasını çoktan geçti. Javelin Group'un Perakende Günleri 2013'te yaptığı sunumda belirtildiği gibi büyük perakendeciler, fiziksel mağazacılığın gelecek 10 yıl süresince kan kaybetmesinin beklenmesi nedeniyle, toplam satışlarının %10'a yakın bölümünü şimdiden web'e taşıdı. Tüm yayınlanan raporlarda yakın gelecekte e-ticaretin, Omni-channel yaklaşımlar sayesinde firmaların temel ticari kurgularının içerisine eklemleneceği öngörülüyor.

E-ticaret şüphesiz sadece ülke içi satış ile sınırlı değil. E-ticaret firmaları, global hale gelme uğraşındalar. E-ticaretin globalizasyonu (globalization of ecommerce) olarak adlandırılan bu süreç, firmaların başka ülkelerde operasyonlar açması / yerel hale gelmesi olarak ifade edilebilir. Ülkeler arası e-ticaret / e-ticaret ihracatı (cross border ecommerce) olarak isimlendirilen konsept ise bu ana başlığın farklı şekilde ele alındığı bir yaklaşım. Normalde B2B olarak değerlendirilen 'ihracat'ın gittikçe artan bir kısmı, bireylerin doğrudan yaptıkları alışverişlerden (B2C) oluşmaya başladı. Bu ekonomik etki bazı ülkeler için o denli büyük bir hale geldi ki ülkeler arası anlaşmalar içerisinde yer almaya başladı. Hatta e-ticaret ihracatı konusunda (Avrupalı firmaların çatı kurumu Ecommerce Europe başta olmak üzere) ülkeler üstü eğitimler organize edilir oldu.

Bu değişimin en büyük nedeni; tüketicilerin sadece yaşadıkları semtlerle sınırlı olan alışverişin farklı dillerde ve ödeme sistemlerinde faaliyet gösteren e-ticaret siteleri sayesinde, uluslararası bir aktivite haline gelmesi. Aklımıza önce Amazon, eBay ve Alibaba gibi dünya çapında müşterileri olan global siteler gelse de aslında elektronik ticaret sitelerinin birçoğu kuruldukları ülke dışından ciddi cirolar elde ediyor. 237 ülkeye gönderim yapan İngiltere'den Asos ve 18 ülkeye gönderim yapan Fransa'dan Vente-Privee'yi örnek olarak inceleyebilirsiniz.

E-ticaret ihracatı dünyanın belli bölgelerinde o denli yoğunlaştı ki firmalara farklı ülkelerdeki operasyonları için destek vermek amacıyla Orta Doğu'da faaliyet gösteren Aramex ve Çin'de operasyonlarını genişleten Export Now gibi özelleşmiş ara hizmet firmaları kurulmaya başlandı. E-ticaret ekosisteminin en önemli parçalarından biri olan kargo firmaları da e-ticaret ihracatını artırmak üzerine UPS'in Online Tüketici Raporu gibi uluslararası analizler yayınlayıp detaylı çalışmalar yapıyor. Örneğin Uluslarası Posta Birliği, internet üzerinden başka ülkelere ihracat yapmak isteyen firmalara yol göstermek amacıyla Avrupa ülkelerini kapsayan bir pazar raporu yayınladı. Bu araştırmaya göre Kitap, CD ve Giyim, Ayakkabı kategorileri; farklı ülkelerden yapılan alışverişlerde başı çekiyor. Posta Birliği, bunun dışında da firmaların ihracat için organizasyon yapılarını ve iç süreçlerini hazırlamalarında yardımcı olacak bir doküman yayınladı.

İnternet alışverişlerinin başka ülkelerden yapılmasının ana nedeni fiyat avantajı olsa da; İngiltere gibi e-ticaret konusunda tecrübeli ülkelerin bulunması ve Çin gibi bazı ülkelerin üretim maliyetleri konusundaki avantajları diğer önemli faktörler olarak değerlendiriliyor. Nielsen'in yayınladığı rapordan aldığım aşağıdaki grafik, dünyada e-ticaret ihracatı konusunda öne çıkan ülkeler arasında Kanada ve Hong Kong'un da yer aldığının görülmesi açısında önem taşıyor.



Dünyada Hangi Ülkelere E-İhracat Yapılabilir?
  • Forrester'ın son yayınladığı E-ticarete Hazır Olma Global Raporu'nda pazarın hazır olmasına göre büyük fırsatlar sunan ilk 5 ülke ABD, Çin, Japonya, Güney Kore ve İngiltere şeklinde ortaya çıkmış. 
  • Planet Retail'in yayınladığı raporda ise e-ihracat alanında planlamalara başlayan firmalar için gelişmekte olan (e-ticaret pazarları yılda ortalama %30 büyüyen) Hindistan, Brezilya, Çin ve Rusya gibi ülkelerin detaylı analizlerine yer verilmiş. 
  • Aşağıdaki tabloyu aldığım AtKearney'in 2013 yılı Global Online Perakendecilik Raporu'nda da dünya çapında e-ticaret endeksinde ilk beş sıra Çin, Japonya, ABD, İngiltere ve Güney Kore'den oluşurken; Türkiye 22. sırada yer almış.



Türkiye'den E-ticaret İhracatı Yapılır Mı?
Ülkemizin 2023 yılı ihracat hedefi olan 500 milyar dolarlık hacim içerisinde son tüketicilere yapılacak gönderiler de bulunuyor. Firmaları bu alanda desteklemek için uygulamaya konmuş aşağıdaki üç temel düzenleme, devlet tarafında bu konuya verilen önemi göstermekte:
1- Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi ile e-ticaret ihracatının Türkiye'den çıkış prosedürü kolaylaştırılmış oldu. Detayları daha önceki bir yazıda paylaşmıştım.
2- E-ticaret ihracatını yurt dışında dağıtım merkezleri açarak yürütmeyi tercih eden firmalar için sağlanan Yurt Dışı Depo Desteği firmalara ciddi avantajlar sağlıyor.
3 - Yurt Dışındaki Tanıtım Faaliyetleri Desteği sayesinde yurt dışındaki e-ticaret müşterilerine yapılacak pazarlama faaliyetleri için ciddi oranda bir geri ödeme alınabiliyor.

24 Kasım 2013 Pazar

Perakendeciler, Mobil Ticarete Hazırlıksız Mı Yakalandı?

Ticaretin teknoloji ve internet sayesinde dijitalize olmasından bahsedilirken mobil ticaret, hep geleceğin trendi olarak konuşmalara konu oluyor. Oysa 'gelecek' erken geldi. Bu da ABD dahil olmak üzere tüm dünyada birçok perakendecinin yeni ticari hayata hazırlıksız yakalanmasına neden oldu. Günümüzde ulaşılan noktalardan nereye sıçrama yapılabileceğine dair kişisel değerlendirmelerimi paylaşmak istedim.

1- Dünya üzerinde yıllık satışı yapılan internete bağlı cihaz adedi 1,6 milyarın üzerine çıkmış durumda. Bu cihazların içerisinde akıllı telefon ve tabletler, bilgisayarların hacmini çoktan geçti. (Kaynak: Business Insider The Future of Digital 2013)
Yorum: internet of things denilen her tür teknolojik cihazın internete bağlanması konsepti mobil internet sayesinde daha da hızlanacak ve kişi başı internet bağlantısı adedi çok artacak.


2- Global internet trafiğinin %20'si akıllı telefonlar aracılığıyla oluşmakta. (Kaynak: Webcertain Global Mobile Report 2013)
Yorum: Tabletlerin bilgisayarları ikamesi hızlandıkça internet trafiğinin çok büyük kullanımı ve kapsamı lokasyondan bağımsız cihazlardan gerçekleşecek.

3- ABD'de e-ticaret sitelerinin ziyaretlerinin %20'sinden fazlası akıllı telefon ve tabletlerden yapılıyor. (Kaynak: Business Insider The Future of Digital 2013)
Yorum: Tüketicilerin mağaza-içi kullanımları arttıkça klasik perakendeciler için mobil internetin ve ticaretin etkisi katlanarak büyüyecek.

4- ABD'de e-perakende satış hacminin %16'sı akıllı telefon ve tabletlerden yapılan alışverişlerden oluşuyor. (Kaynak: eMarketer September 2013)
Yorum: Mobil ciroların ağırlığının sürekli artışı, firmaların tüm IT süreçlerini ve önceliklerini değiştirmesine neden olacak. Site raporlama teknolojileri daha karmaşık hale gelecek.

5- ABD'de büyük e-ticaret sitelerinin ziyaretçilerinin %20'lere ulaşan bir kısmı sitelere 'sadece' akıllı telefon ve tabletler aracılığı ile giriyor. (Kaynak: Shop.org Annual Summit 2013 comScore Mobile Retail Boot Camp)
Yorum: Tüketicilerin tek cihaz kullanım / konfor tercihleri, mobil'i çoklu cihaz (Multiscreen, multi device) tecrübesinin bile ötesine taşımaya başladı.


6- ABD'de e-ticaret firmalarının ziyaretçilerini satışa dönüştürme oranı tabletlerde bilgisayarlarla aynı seviyede %2,5 düzeyinde gerçekleşirken; akıllı telefonlarda %1'in altında kalıp neredeyse üçte biri oranında gerçekleşmiş. (Kaynak: Monetate Q2 2013 Report)
Yorum: E-perakende firmaları, akıllı telefonlardan gelen ziyaretçilerini satışa dönüştürebilmek için iş modellerini dahi değiştirmek durumunda kalabilirler.

27 Ekim 2013 Pazar

Retargeting / Remarketing Teknolojisine Yakından Bakmayı İsteyen Var Mı?

Fiziksel perakendecilerin müşteri ilişkileri yönetiminde (CRM) kullanabildiği veriler büyük oranda kendilerinden alışveriş yapan kişilerle sınırlı. Mağaza ziyaretçilerinin %5'in altındaki bir oranının satın alma işlemi gerçekleştirmesi nedeniyle, asıl hacmi oluşturan 'alışveriş yapmayan çoğunlukla' ilgili olarak erişilemeyen bilgileri içeren çok ciddi bir içgörü hazinesi bulunuyor.

Aslında e-perakende sektöründe de site ziyaretçilerinin alışverişe dönüşen kısmı, fiziksel perakendeden çok farklı değil. Hedefli pazarlama stratejileri sayesinde bu oran yükseltilebilse de ortalama olarak hala site ziyaretçilerinin %3 civarında bir oranı alışverişi tamamlıyor. İnternet, 'tüm ziyaretçileri ölçümleyebilme' avantajı sayesinde e-ticaret firmaları için fiziksel perakendeci rakiplerine oranla daha fazla veri kullanım imkanı sağlıyor. Daha önceki bir yazıda e-perakendecilerin, ziyaretçilerinin geçmiş davranışlarına göre özelleşmiş tekniklerle sitelerinde nasıl kişiye özel mesajlar ve içerikler sunabildiklerinden bahsetmiştim.

İnternet’in ölçümleyebilme gücü sadece site içerisiyle sınırlı değil. Bunun dışında birçok kaynaktan sağlanan verilerle oluşturulan pazarlama faaliyetleri, site dışında da kişiselleşmiş kampanyalar yapılabilmesine olanak sağlıyor. Global olarak kullanımı hızla artan ve kişileri yeniden hedefleyebilmeyi mümkün kılan bu teknolojiye Retargeting / tekrar hedefleme deniyor. Retargeting teknolojisi Cookie / çerez altyapısı üzerinden uygulanabiliyor. Retargeting teknolojisini detaylandıracağım bu yazıda bahsedeceğim özellikleri daha elle tutulur bir şekilde anlatabilmek için Google'ın (sahip olduğu gelişmiş reklam sunucusu Doubleclick ile birlikte) reklam hedefleme özelliklerini örnek linkleriyle kullanacağım. Bu arada Google AdWords sisteminde bu terim Remarketing / yeniden pazarlama olarak kullanılıyor.


Hedef Kitle Listesini Genişletme (Etiketleme)
Retargeting için ilk aşama, kişilerin ilgi alanlarına göre gruplanmasının sağlanması, yani bir anlamda hedefleyebileceğimiz kitleler oluşturmak. Bunun da en kolay yöntemi gezilen site sayfaları (URL) üzerinden sayfaları gezenlerle ilgili bir segmentasyon yapmak. Uygulanması planlanan pazarlama stratejilerinin doğru şekilde hayata geçebilmesi için özelleşmiş yeniden hedefleme listelerinin düzgün oluşması çok önemli.

Hatta sadece sayfa verisiyle sınırlı kalmayıp ziyaretçilerin ziyaret sıklığı, süresi ve kaynaklarıyla ilgili verilerini alabildiğimiz web analiz araçları da ziyaretçileri gruplandırmak için kullanılabiliyor. Örnek olarak Google Analytics'in Remarketing Listeleri özelliğini inceleyebilirsiniz.

Firmalar, zaman içerisinde gelişen teknolojilerle hedef kitleleri oluşturmak (genişletmek) için gerekli bilgileri sadece kendi siteleriyle sınırlı kalmadan da edinebilmeye başladılar. Site dışında kullanıcı verisi alınabilecek başka kaynaklar olarak mobil uygulamalar ve firmaların kendilerinin ürettiği videolar düşünülebilir. Örnek olarak Youtube Remarketing olarak isimlendirilen ve Youtube'a yüklenen videoları (videoların paylaşıldıkları yerlerde de) izleyen kişileri, hedef kitle listelerine eklemeye olanak sağlayan özelliği inceleyebilirsiniz.

Farklı web varlıkları aracılığıyla birçok kişiyi segmente eden ve bu kitleleri (çerez / cookie listelerini) ticari iş modeli olarak başka firmaların pazarlama faaliyetlerine sunan aracı firmalar da giderek artıyor. Bu firmalara yeni çağın reklam ara-ajansları da diyebiliriz. Kitleleri hedeflemeye yarayan teknolojiler Demand Side Platform / kitle yönetimi yapılan platformlar olarak adlandırılıyor ve Real Time Bidding / gerçek zamanlı fiyatlama ücretlendirmeleri ile birçok reklam ağında kullanılabiliyor. Örnek olarak Doubleclick Bid Manager gerçek zamanlı fiyatlama sunan bir kitle yönetimi platformuyken Doubleclick Ad Exchange entegre reklam ağı şemsiyelerinin en genişlerinden biri.

Retargeting Kampanyalarının Kullanım Platformları
Etiketlenen kişilere ulaşmak için banner, video veya diğer formatlarda reklamlar oluşturularak Google Görüntülü Reklam Ağı gibi reklam ağları kullanılabildiği gibi arama motorlarındaki kampanyalarda da ilgili Remarketing listeleri kullanılarak, reklamlar kitlelere göre özelleştirilebiliyor. Bu şekilde internette ziyaret edilen sitelerdeki reklam alanlarında hedef kitlelere göre özelleşmiş reklamlar sadece ilgili kişilere gösterilebiliyor.

Henüz çoklu cihaz kullanan bireyleri bütünlüklü olarak analiz edebilecek teknolojiler üzerinde çalışmalar devam etse de tarayıcı tabanlı akıllı mobil cihazlardan yapılan site ziyaretleri de benzer şekilde daha sonra yeniden (hedefli) pazarlama yapabilmek için kullanılabiliyor.

Dinamik Retargeting Reklamları
Retargeting teknolojilerinin kullanımının daha gelişmiş hali reklamların dinamik şekilde oluşturulması. Tecrübeli perakende profesyonelleri, hangi segmentin hangi ürün veya mesaja daha iyi tepki vereceğini geçmiş tecrübeleri ışığında yorumlayıp onlara uygun stratejiler kullanmayı tercih ediyor. Yine de bu yeniden hedefleme ve uygun reklamları oluşturma sürecinin, otomatik pilot şeklinde sisteme bırakılıp hedefler doğrultusunda reklamların hedeflenecek kitlenin geçmiş davranışlarına göre otomatik olarak oluşturulabilmesi de zamandan ciddi bir tasarruf sağlayabilir. Örnek olarak Google'ın (Merchant Center ürününün aktif olduğu ülkelerde) kendi Google Görüntülü Reklam Ağı'nda kullanılan AdWords dinamik yeniden pazarlama teknolojisi incelenebileceği gibi , bu özelliğe sahip Doubleclick reklam sunucusu kullanılarak tüm Doubleclick Ad-Exchange ağına mensup sitelerde de bu hedefleme teknolojisinin uygulanabileceği değerlendirilebilir.

Bu alan son dönemde ciddi bir ivme kazandığı için biraz daha bilgi vermek faydalı olabilir. 2005 yılında kurulan ve yakında borsaya açılması beklenen Fransız firması Criteo ile Sociomantic ve Adroll gibi (kendi yayıncı, reklam ağları olmasa bile) kendi reklam sunucularına sahip birçok dinamik Remarketing firması bulunuyor. Hatta Facebook reklamları, bu teknoloji firmaları sayesinde kullanıcılara göre özelleştirilebiliyor.

Aslında buradaki en önemli nokta; gelişmiş bir reklam sunucusu (Adserver) aracılığıyla ve reklam ağlarına entegre bir platform (Ad-exchange) sayesinde; gelişmiş Retargeting teknolojisinin reklamverenler tarafından sahip olunabilir hale gelmesi. Programmatic Marketing / pazarlamayı bir strateji çerçevesinde programlamak olarak isimlendirilen ve gerçek zamanlı ücretleme altyapısına dayanan bir teknoloji ile günümüzde bir reklam verenin hiçbir aracı kullanmadan, internette reklam alanı bulunan sitelerin bir çoğunda hedef kitlesine yönelik olarak onların ilgilendikleri ürünleri otomatik şekilde kreatiflere ekleyen reklamlarını gösterebilmesi mümkün hale geldi.

Görsel kaynak: http://lateseo.com/

22 Ağustos 2013 Perşembe

Raporlarla Türkiye E-Perakende Sektörünün Son Durumu

Elektronik ticaret sektörü 2013'ü önceki yıllara göre daha sakin bir şekilde geçiriyor gibi görünse de e-ticaret sektörünün dinamikleri, global olarak farklılıklar gösteriyor. ABD'de firmalar mobil öncelikli ticarete adapte olmaya çalışırken Avrupa'daki firmalar ürün gönderebildikleri pazarları (ülkeleri) genişletme gayretindeler; Türkiye'de ise klasik perakende firmalarının web mağazalarına yaptıkları yatırımlarda ciddi bir artış var.

Son dönemde yayınlanan raporlardan ilgimi çekenleri sizlerle paylaşmak istedim.

Ecommerce Europe 2013 Raporu
Avrupa'daki birçok ülkenin e-ticaret pazar verilerinin içerisinde yer aldığı raporda, Türkiye'deki B2C e-satış hacminin 2012 yılında 5.4 milyar euro'ya ulaştığı belirtilmiş.

Raporu buradan indirebilirsiniz.

Türkiye İstatistik Kurumu 2013 Hanehalkı Bilişim Araştırması
Türkiye'de İnternet kullanıcılarının dörtte birinin 2013 yılı ilk döneminde e-ticaret müşterisi olduğunu belirten yeni araştırma sonuçları açıklandı. İnternet'ten alışveriş yapan kişilerin satın aldıkları ürün / hizmetlere dair değişimi verileri bir araya getirdiğim aşağıda tabloda görebilirsiniz.

Rapora buradan erişebilirsiniz.

Ipsos Our Mobile Planet Türkiye 2013 Mobil Raporu
Türkiye'de akıllı telefon sahipliğinin %30'a ulaştığını ve bu kişilerin %70'inin İnternet'e her gün mobil cihazları üzerinden eriştiğini belirten son araştırma önemli bilgiler içeriyor.

Raporun tamamını buradan indirebilirsiniz.

Deloitte Türkiye 2013 Perakende Sektör Raporu
Türkiye perakende sektörü alt kırılımlarına dair büyüklükleri ve beklentileri içeren raporda, sektörde yaşanan birleşmeler ve satınalmalar da listelenmiş.

Raporu buradan indirebilirsiniz.

Ekonomist 2013 Türkiye Perakende Dosyası
Türkiye'de klasik perakende firmalarının web satışlarının, toplam cirolar içindeki payları ve gelecekteki planlarına dair detaylı bir araştırma yapılmış. Teknoloji marketlerde yıllık Online cirolar, Teknosa 69 milyon TL, Gold Bilgisayar 45 milyon TL ve Bimeks 34.6 milyon TL olarak belirtilmiş. Dosyadaki firmalara dair verileri, aşağıdaki tabloda toplu olarak görebilirsiniz:


IAB İngiltere Mobil Perakende Raporu 2013
Perakendeciler için mobil cihazlardan kaynaklanan trafik ve cirolar gitgide daha önemli hale gelirken İngiltere gibi bu konuda lider bir ülkenin perakende sektörünün fotoğrafını çeken bir makale yayınlandı. Perakendecilerin %74'ü mobil cihaz uyumlu sitelere sahipken iPhone uygulamasına sahip olanların oranı ise %62 imiş.

Makaleye buradan ulaşabilirsiniz.

27 Temmuz 2013 Cumartesi

Perakende ve E-Ticaret'in Mutlu Sonu, Tek Deneyim (Omni-Channel)


Batıda elektronik ticaret (e-ticaret) terimi yavaş yavaş tedavülden kalkıyor. E-ticaret; ana bir satış kanalı olarak firmalar tarafından yukarıdaki görsel akışta ve aşağıda listelediğim ana trendler eşliğinde, tüketicilerin alışveriş sürecine tamamen entegre ediliyor:

  • Gelişmiş ülkelerdeki perakendecilerin Tek Deneyim (Omni-Channel) yapılarına geçmeye başlamalarıyla bütünlükçü bir satış süreci yaratılması mümkün hale geldi. (Anlık entegre çalışan stok ve gönderi sistemleri)
  • Bir fiziksel mağaza ancak lokasyonu kadar potansiyele sahipken, web mağazası ise sadece bütün ülkeye değil dünyadaki tüm internet kullanıcılarına erişebilecek potansiyele sahip. (İhracatın perakendeye inmesi)
  • ABD’de internet şirketlerinin vergisel avantajlarının ortadan kaldırılmaya başlanması ile internet ve mağazalar arasında fiyatlar eşitlenmese de yakınlaşmaya başladı. (Lokasyona göre değişen fiyatlar)
  • Alım gücü yüksek tüketiciler artık araştırma ve alışveriş yaptıkları yerleri internet veya mağaza diye ayırmıyor. Bütünlükçü alışveriş tecrübesinin odağında yer alan internete bağlı akıllı telefon penetrasyonu da birçok ülkede çoğunluğa ulaştı. (Satış temsilcisiz mağazalar)
  • 3 boyutlu baskı makinalarının satış fiyatları hızla düşmeye başladı. Son tüketicilerin hammaddeleri temin edip birçok fiziksel ürünü doğrudan üretmesi, uzak gelecek değil. (Ev yapımı telefonlar)

Şüphesiz bu değişen pazar dinamikleri dünyadaki yüzbinlerce perakendeciyi çok kısa vadede etkilemeyecek. Fakat bu geçiş döneminde klasik perakendecilerin yeni süreçleri planlarken göz önüne almaları gereken önemli bir ayrıntı var: Mağaza perakendeciliğinde ziyaretçileri (potansiyel müşterileri) mağazaya getirme (trafik) maliyetinin büyük bölümü, operasyonel gider olarak değerlendirilip 'lokasyon kirası' için kullanılıyor. Oysa internet perakendeciliğinde ziyaretçileri web mağazasına getirme (trafik) maliyetinin en önemli ayağını 'site trafiği kaynakları' oluşturuyor. Bir başka ifade ile web mağazaları için Online ziyaretçileri mağazaya getirme maliyeti sadece pazarlama giderleri içerisinde değil, fiziksel mağazaların ziyaretçileri için göz önüne alınan sabit giderlerin ciro içerisindeki payı düzeyinde düşünülmeli.


15 Haziran 2013 Cumartesi

2013 Yılı E-Ticaret Etkinliklerinden Güncel Veriler

Son birkaç aylık dönemde katıldığım perakende ve e-ticaret etkinliklerinde konuşulanları, orada bulunamayanlara aktarmak istedim:

World Department Store Forum:

Boyner'in ev sahipliğinde İstanbul'da düzenlenen etkinliğin konuşmacı listesinde Macy's CEO'su Terry Lundgren, Saks Incorporated CEO'su Steve Sadove, Karstadt CEO'su Andrew Jennings ve Boyner CEO'su Cem Boyner gibi üst düzey perakende sektörü yöneticileri bulunuyordu.

Macy's 2012 yılı cirosunun (28 milyar dolar) içerisinde İnternet satışlarının payı %9'a (2.5 milyar dolar) ulaşmış. İnternet'i tüm mağazalarındaki depo, gönderim ve satış süreçleri ile eklemlendirmeyi ana amaç olarak koydukları Omni-channel stratejisi sayesinde, toplam 800 adet olan mağazalarının yarıya yakınından İnternet siparişlerini gönderebiliyorlarmış.

Boyner için Morhipo.com'un (elektronik ticarete girmenin) en önemli katkısı; perakende sektörünün en baştan beri eksikliğini duyduğu şey olan 'mağazada alışveriş yapmadan ayrılan ziyaretçileri analiz edebilme' avantajı olmuş. Boyner, YKM gibi çok katlı fiziksel mağazalarda ortalama sepet büyüklüğü 60 dolar dolayındayken; Morhipo.com'da bu değer 50 dolar seviyesindeymiş.


Think eCommerce Export:

Google'ın organize ettiği etkinliğin ana teması yurt dışındaki son tüketiciye nasıl ürün gönderilebileceğiydi (e-ticaret ihracatı). E-ticaret firmalarının ihracat yolunu açan yeni bir gümrük düzenlemesinden önceki bir yazıda bahsetmiştim.

FedEx Global Trade Manager sitesinden ülkeler arası gönderimlerde oluşabilecek maliyetler ve gümrük süreçleri hakkında bilgi alınabiliyormuş.

Ticaret yapılması hedeflenen ülkelerdeki pazar potansiyellerini, dil bilmeye bile gerek kalmadan analiz edebilmek için Google'ın Global Pazar Fırsatları Aracı kullanılabilir. Ayrıca siteye konacak bir Google Translate eklentisi ile site içeriğinin tek tuş ile 60'ın üzerinde dile çevrilme imkanı elde edilebiliyor.


Kadın Girişimci Buluşmaları:

Kadın girişimcileri yüreklendirip bilgi vermek için Garanti Bankası ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (Kagider) birlikte 2008 yılından beri Anadolu'da toplantılar düzenliyor. Girişimciler için hazırlanan ve firma kurmaktan, süreç yönetimine kadar her tür gerekli bilgiyi içeren bir el kitabını buradan indirebilirsiniz.


E-Ticaret Konferansı ve Fuarı:

Bu yıl ikincisi yapılan etkinliğin ana ziyaretçilerini, klasik perakende firmalarının e-ticaret direktörleri oluşturuyordu.

İngiltere E-Perakende Derneği (imrg) adına konuşan Andrew McClelland, IMRG Capgemini verilerine göre İngiltere'de mobil ticaretin toplam e-ticarete oranının %12'ye yaklaştığını ve sitelerin mobil cihazlardan ziyaret oranlarının ise %24'e ulaştığını ifade etti.

Teknosa E-Ticaret Müdürü Burcu Yaşar ise Multi-Channel ve Omni-Channel stratejilerinin Türkiye perakende sektöründeki uygulamalarından bahsetti. Teknosa müşterilerinin %60'ının mağazaya gitmeden web sitelerini ziyaret ettiğini ve çoklu kanalda (hem mağazadan hem web sitesinden) alışveriş yapan kişilerin yıllık harcamasının, tek kanaldan alışveriş yapanlardan 3 kat daha fazla olduğunu belirtti.

15 Mayıs 2013 Çarşamba

AVM'lerin Dijitalle İmtihanı

Alışveriş merkezleri Türkiye'de birçok kentte halkın tek zaman geçirme alanı haline geldi. AVM'ler; geleneksel, küçük sokak esnafı modelinin organize perakende modeline dönüşümünün ana sembolleri. Son dönemde kapanan AVM'ler ile model değiştiren AVM'ler hakkında haberler çıkmaya başladı.

Bilgilerimizi tazeleyelim; Türkiye'de alışveriş merkezi furyası, 1987 yılında açılan Galleria ile başladı. Özellikle son 10 yılda alışveriş merkezlerinin sayıları hızla artmaya devam ediyor. 2013 yılı ilk çeyreği itibariyle 307 adete ulaşan AVM'ler, son yayınlanan araştırmalara göre 2015 yılında 400'ün üzerine çıkacak. Bu hızlı büyümeye rağmen sektördeki kiralama ve diğer maliyetlerin düşmesi beklenmiyor. Her yeni açılan alışveriş merkezi, perakende firmaları için dolaylı olarak rakiplerinin (ciro, marka algısı açısından) önünü kesmeleri amacıyla; yeni mağazalar açmaları sonucunu doğuruyor. Bu nedenle AVM adetlerindeki artışlar bir taraftan mağaza sahibi perakendecileri iflas erteleme istemeye varan düzeyde etkilerken diğer taraftan kiralanabilir alanları sürekli artan AVM yönetimlerini de bir şekilde etkiliyor.

Yurt dışında, her ne kadar Türkiye'de olduğu gibi şehir içerisinde ve geç saatlere kadar açık alışveriş merkezlerine sık rastlanmasa da çok sayıda alışveriş merkezi bulunuyor. Son yıllarda kontrolsüz büyüyen organize perakendenin ortaya çıkardığı verimsizlikten kaynaklanan olumsuz sonuçlar küresel bir olgu. Havaalanları gibi sürekli insan trafiği alanlar dışındaki alışveriş merkezleri belli bir süredir kan kaybediyor. Hatta alışveriş merkezi yönetimleri, tercih edilmelerini sağlayacak sağlık / eğlence modüllerini alanlarına eklemekle ilgili stratejileri hayata geçirmeye başladılar. Düşüşün görüldüğü dönem detaylı olarak değerlendirildiğinde AVM'lerdeki duraklamanın, tam da İnternet kullanımının ve İnternet üzerinden yapılan alışverişin yükseldiği dönemle paralellik gösterdiği görülebilir.

Görsel: cnn.com

Bu dönemde en kısa tabiriyle; dijitalize olan tüketicilerin, alışveriş yapma ve alışveriş öncesi bilgi alma alışkanlıkları değişti:

* E-ticaretin %10 bandına ulaştığı İngiltere gibi gelişmiş ekonomilerde fiziksel AVM mağaza alanlarının boşluk oranı %10 seviyelerinde. Hatta ABD'de kapanan alışveriş merkezleri hakkında bilgiler yer alan siteler bile yapılmış durumda. Uzun yıllar önce İnternet'in fiziksel alışveriş merkezleri için ne kadar önemli hale gelebileceğine dair araştırmalar yapılmaya başlanmıştı. Hatta birkaç yıl önce bu trendin daha da hızlandığına dair saptamaları içeren yazılar okumaya başlamıştık. Artık AVM'ler için e-ticareti daha yakından takip etmenin önemi tartışılmaz sekilde kabul görüyor. Şüphesiz sanal AVM'lerin cirolarındaki büyüme oranları da önemli bir gösterge.

* FMCG başta olmak üzere perakende sektöründe tüketicilerin alışveriş öncesi araştırma yapma oranları %81 dolayında. Bu sürecin büyük bölümü (ve haliyle karar vermeye etkisi) gitgide daha fazla İnternet üzerinde gerçekleşiyor. Fiziksel alışveriş merkezleri İnternet'te alışveriş araştırması yapan kişileri fiziksel alanlara çekecek Google Shopping listelerine girmek veya sosyal özellikleri olan oyunlaştırma kampanyaları geliştirmek gibi İnternet'e özgü dinamikleri içeren projeleri hayata geçirmeye başladılar.

Bir fiziksel alışveriş merkezi için potansiyel ziyaretçilerine ulaşmak için kullanabileceği bir kaç basit dijital strateji ile yazıyı bitirelim:

- Merkezde mağazası bulunan markalar ve parakendecilerle ilgili olarak İnternet'te araştırma yapan (arama motorları, fiyat karşılaştırma siteleri, sosyal paylaşım siteleri, ...) tüketicilere, kodlarla aktive edilecek özel avantajların bilgisi iletilebilir. Bunlar; ürünlerde fiyat indirimleri, AVM'lerdeki sosyal alanların kullanımı için avantajlar (ücretsiz otopark, sinema bileti, ünlülerle tanışma fırsatı, ...) olabileceği gibi mobil cihazların tecrübesiyle zenginleştirilip lokasyon bazlı hale de getirilebilir.

- Lokasyon dışındaki potansiyel ziyaretçilere, havalanı mağazalarında uygulanmaya başlanan rezervasyon modeli veya direk Online alışveriş yapmayı sağlayacak elektronik alışveriş hizmeti sunulabilir. Bunun son dönemde Türkiye dışından ziyaretçilerin arttığı AVM'ler için diğer ülkelere gönderim (ihracat) fırsatını kapsadığını düşünürsek sağlayacağı potansiyeli daha sağlıklı değerlendirebiliriz.

1 Mayıs 2013 Çarşamba

E-Ticaret Siteleri İçin Satışları Artırmanın Yeni Teknolojisi: İçerik Optimizasyonu

Dünya çapında bilinen e-ticaret sitelerinin en önemli özelliklerinden biri, her ziyaretçiye göre sayfa içeriklerinin ve tasarımlarının özelleşmesi. Bu yaklaşımın örnekleri olarak; akıllı telefonlara uyumlu hale gelen sayfalar (İnternet'in kullanıldığı cihazlara uygun tasarım) ve ziyaretçilere kişi gezinti tarihçesiyle uyumlu kampanya önerileri sunulması (sayfadaki her alanının performans hedefli olarak özelleşebilmesi) düşünülebilir. Bu stratejiler aslında Geri Dönüşüm Optimizasyonu olarak isimlendirilen bir ana başlık kapsamında yer alıyor. A/B Testleri olarak da duymuş olabileceğiniz Google Analytics Content Experiments gibi web analiz araçlarının içeriğinde yer alan performans karşılaştırma testleri, günümüzde e-ticaret firmalarına site içeriklerini analiz edip iyileştirme olanağı sağlıyor.

Teoriyi bir kenara bırakacak olursak, bir e-ticaret sitesindeki banner alanlarının nasıl kullanılacağını belirleyen ana unsur; tedarikçiler ile yapılan anlaşmalar. Siteler, genelde yapmış oldukları anlaşmaların çerçevesinde ana sayfaları başta olmak üzere yönlendirme yaptıkları alanların içeriğini (bir periyodu kapsayacak şekilde) belirliyor. Oysa bunun en optimal kullanım olduğunu değerlendirmek çok zor. Yukarıda bahsettiğim içerik performans analizleri ile verimsiz kullanımlar kolayca raporlanabilir. Ziyaretçilere daha çok satış yapılmasını sağlayabilecek kullanımlar (hangi ürün, kampanya veya tasarım daha çok ciro / karlılık getiriyorsa onlara yer verilmesi) aslında e-ticaret sitelerinin site içeriği yönetiminde en çok önem verdikleri nokta. İçerik Optimizasyonu (Content Optimization) olarak isimlendirilen bu çalışmalar, son dönemde daha fazla rağbet görüyor.


Detaylı analizlerin sonucunda manuel olarak değiştirilecek banner'ların performansı artıracağı, herkes tarafından kabul edilen bir kullanım. Bu manuel sürecin otomatize edilmesi, performans analiz ve banner değişme süreçlerinin verimliliğini çok daha fazla artırarak, en yüksek (optimal) performansın sağlanmasına yardımcı olacaktır. Bu teknolojileri çok özel ve büyük yatırımlar gerektiren yazılımlar olarak düşünmemeliyiz. Birçok yayıncı, reklam sunucularını dışarıya yönlenen reklamlarını yönetmek için kullanmakta. Oysa DoubleClick gibi gelişmiş reklam sunucuları; site sahipleri / yayıncılar için içeriklerini (sayfalarındaki her tür alanı) verimli hale getirecek teknolojileri, hizmetlerine eklemeye başladılar. Hatta artık e-ticaret siteleri de iç kampanyalarını otomatik olarak analiz edip banner içerik yönetimlerini bunlara bağlı olarak otomatize edecek sistemler geliştiriyor.

Yazıyı, bu süreçleri kurgulamaya yeni başlayan firmalar için küçük bir uyarı ile bitirmekte fayda var. İçerik yönetimine dair yapılan analizlerin en çok hata yapılanı; Google Analytics ve benzeri araçlarla ölçümlenen sitelerdeki iç görsellere, URL oluşturucular kullanılarak hatalı eklenen (UTM) parametreler. Bu kullanımlar, görsellere tıklayan ziyaretçilerin raporlarda siteden çıkıp tekrar girmiş gibi değerlendirilmesine (sitenin kendisinin yönlenilen bir site gibi algılanmasına) neden olmakta ve site raporlarını çok ciddi oranda hatalı hale getirmekte. Sayfa / içerik yönetim performans analizi için Sayfa İçi Analytics (In-Page Analytics) gibi sayfada çok tıklanan veya satış getiren linklerin ne olduğunu gösteren raporlar yanında, daha detaylı veriler almaya olanak sağlayan Etkinlik İzleme (Event Tracking) gibi raporları kullanmanız daha sağlıklı olacaktır.

Görsel kaynağı: mesquitebestseo.com

7 Nisan 2013 Pazar

Türkiye'deki E-Ticaret Firmalarının İhracat Yapabilmeleri Artık Mümkün

E-ticaretin en önemli avantajlarından biri, firmaların tek bir lokasyona bağlı kalmadan yeni müşterilere ulaşabilmesi. Avrupa'daki e-ticaret firmalarının başarı hikayelerinde ortak nokta, kuruldukları ülkeler dışında faaliyette bulunmaları. Aslında Türkiye, marka çeşitliliği ve fiyatlar açısından bölge ülkeleriyle karşılaştırıldığında ciddi oranda avantajlara sahip. Fakat Türkiye'deki e-ticaret perakendecilerinin bugüne kadar yurtdışı satışları; büyük maliyetler oluşturan gümrük, vergi ve diğer mevzutlar nedeniyle çok yüksek düzeyde olamadı.

Geçtiğimiz yıllar boyunca İnternet'teki ticaretin yurt dışına açılması (ihracat) konusunda devlet kurumlarınca da araştırmalar yapıldı:
- 2009 yılında İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi (İGEME) tarafından hazırlanan Yurtdışına E-ticaret Raporu.
- Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan E-İhracatın Vergilemesi Raporu.

Son dönemde gümrük süreçlerinde yapılan önemli düzenlemeler ile Türk e-ticaret firmalarının ihracat için önü açıldı. Aslında belli bir süredir internet firmalarının kısıtlı hacimlerdeki yurt dışı gönderimleri, Ekonomi Bakanlığı'nın aşağıda göreceğiniz gümrük mevzuatı düzenlemesi ile ihracat prosedürlerinden muaf tutulmaya başlanmıştı:

"...posta yolu ve hızlı kargo taşımacılığı kapsamında gelen ya da gönderilen miktarı brüt 30 kilogramı ve değeri 1.500 Avro’yu geçmeyen ihracat rejimine konu eşya ve aynı miktar ve değeri geçmeyen serbest dolaşıma giriş rejimine konu ticari miktar ve mahiyet arz etmeyen eşya ile numunelik eşya ve modellerin gümrük beyanı dahil tüm gümrük işlemlerinin posta idaresi ile hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler 2 tarafından dolaylı temsil yoluyla takip edilip sonuçlandırılabileceği düzenlenmiştir ve Gümrük Yönetmeliğinin 561/2 maddesi uyarınca, bu işlem için vekaletname ibrazı aranmayacaktır..."

Yukarıdaki düzenleme ile yetinmeyen ilgili kurumlar, ihtiyaçlar doğrultusunda limitleri artırdı. Hızlı Kargo Taşımacılığı düzenlemesi kapsamı, aşağıdaki gibi genişledi:

"...Karar’ın 126 ncı maddesi kapsamında miktarı brüt 150 kilogramı ve değeri 7.500 Avro’yu geçmeyen ihracat rejimine konu eşyanın beyanı bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde operatör tarafından yapılır..."

16 Mart 2013 Cumartesi

Türkiye Perakendecilik Sektör Raporu ve Outlet Gerçeği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye'de bugüne kadar yayınlanmış en önemli perakende sektörü kaynaklarından biri olan Perakendecilik Meclisi Sektör Raporu'nu yayınladı. Rapordan önemli istatistikleri ve e-perakende sektörüne ait verilerin birkaç tanesini paylaşmak istedim:
  • 190 milyar dolara ulaşan toplam perakende cirosunun %60'ı geleneksel, %40'ı organize olarak sınıflandırılıyor.
  • 75 milyonu geçen nüfusun %70'e yakını 15-64 yaş arasında bulunuyor.
  • AVM adedinin yakın gelecekte 350'ye ulaşması bekleniyor.
  • İnternet perakendeciliği hacmi 2012 yılında 2,2 milyar TL'yi geçmiş.


Türkiye e-ticaret sektörü hakkında son bir yıldır yayınlanan analizlerde indirimli fiyatların, tüketicileri İnternet'e çeken ilk faktör olduğu görülüyor. İlk bakışta tüketiciler tarafında sektörel algıda bir sorun olduğu düşünülse de aşağıdaki grafiklerde görebileceğiniz gibi fiziksel perakende içerisindeki indirim merkezlerinin (outlet) payları da, ülkemizde ABD ve Avrupa oranlarının çok üzerinde. Son yıllarda özel alışveriş kulüplerinin katalizör etkisiyle e-ticaret hacminde yaşanan sıçramalar, aslında Türkiye perakende sektörünün kendine has yapısından kaynaklanıyor olamaz mı?

10 Mart 2013 Pazar

Türkiye E-Ticaret Sektörüne Devlet Kurumları Nasıl Katkı Sağlıyor?

E-ticaret sektörü denince aklımıza, İnternet üzerinden ürün ve hizmetlerin son kullanıcıya yapılan satışı geliyor. Bu ürünlerin / hizmetlerin oluşturduğu (B2C) e-ticaret hacmi, Türkiye'de aşağı yukarı BKM Sanal POS değerlerinin üçte birlik bölümünü oluştursa da hızla artan bir hacime sahip. Son yıllarda yaşanan büyüme oranları, başta maliye bakanlığı olmak üzere devlet kurumlarını artık bu sektörle yakından ilgilenmeye teşvik ediyor. 2013 yılı, daha önceki yılların aksine; raporlar, yasal düzenlemeler ve toplantılar olarak üç başlıkta yoğun bir gündem ile başladı:

RAPORLAR

Türkiye'de İnternet üzerindeki ticaretin önemini göstermede bugüne kadar en büyük engel, sektörel verileri içeren raporların yayınlanmamış olmasıydı. Ve sonunda geçtiğimiz 1 ay içerisinde Türkiye hakkında iki önemli rapor yayınlandı:

- McKinsey & Company'nin yayınladığı İnternet Girişimciliği ve e-Ticaret Raporu 2013'e buradan ulaşıp inceleyebilirsiniz.

- Boston Consulting Group'un Google ile birlikte çalışıp yayınladığı Türkiye Online 2013 Raporu'nu da buradan indirip inceleyebilirsiniz.

DÜZENLEMELER

Kalkınma Bakanlığı'nın yazılma süreçlerinde yer aldığı yukarıdaki raporların yanında, son dönemde devlet tarafından hayata geçirilen aşağıdaki projeler, e-ticaret alanına verilen önemin göstergesi:


ETKİNLİKLER

Şubat ayı içerisinde Ankara'da Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın katkılarıyla, İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü ve TÜBİSAD'ın düzenlediği bir toplantıya katılma fırsatım oldu. Bu etkinliğin, çalışmaları tamamlama aşamasında olan Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı ekseninde bir toplantı olduğunu ifade edebiliriz.

Devlet ve özel sektörden konuşmacıların yer aldığı bu etkinlikten aldığım birkaç bilgi notunu paylaşmak istedim:

  • Tasarı ile, aracı hizmet sağlayıcıların (C2C, platform siteleri) ve hizmet sağlayıcıların, sorumluluk kapsamlarının netleştirilmesi amaçlanıyormuş.
  • Türkiye'de tüketici şikayetleri konusunda 1. sektör bankacılık olurken, e-ticaret kategorisi 3. sırada yer alıyormuş. 2012 yılında yapılan 358 bin hakem heyeti başvurusunun 16 bini e-ticaret firmaları hakkındaymış. Bunlar sonucunda 55 firmada soruşturma yapılmış ve 32 firmaya, toplam 1 milyon lira ceza kesilmiş.
  • İnternetten alışveriş yapan tüketicilerin 7 gün içerisinde cayma hakkı bulunuyor. Satış sırasında önbilgilendirme yapılmadığı taktirde cayma hakkı 90 güne kadar çıkabiliyormuş.
  • Türkiye'de 19,3 milyon İnternet abonesi bulunuyormuş. Bunların 11 milyonu son iki yıl içerisinde eklenmiş. Hane olarak genişbant kullanım oranı %43'e ulaşmış.
  • Avrupa Komisyonu, AB ülkelerinde bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla Avrupa 2020 stratejisine “Avrupa için Dijital Gündem” (Digital Agenda for Europe) konusunu ekledi. Bu çerçevede 2015 yılına kadar AB nüfusunun %50’sinin Online alışveriş yapması ve AB’deki KOBİ’lerin %33’ünün Online satış yapması hedefleniyormuş.

3 Mart 2013 Pazar

Perakende Sektöründe Önemli Trendler ve Son Dönem Raporları

Perakende sektörünün dönüşümünü verilerle anlayabilmek için; son dönemde yurtdışında ve içinde yayınlanan raporları, trendlerle biraraya getirmeye çalıştım.

Tüketici tercihleri zamana veya mekana bağlı olarak değişiyor mu?
Tüketicilerin alışveriş tercihlerine etki eden faktörler bölgelere göre farklılık gösteriyor.


Rapora buradan ulaşabilirsiniz.


Tüketici tercihleri İnternet'ten etkileniyor mu?
Global olarak, İnternet kullanıcıları arasında alışverişlerin %70'e yakını İnternet'ten etkileniyor.


Rapora buradan ulaşabilirsiniz.


İnternet alışverişini geliştiren faktörler nedir?
Tüketicilerin İnternet'ten alışveriş sıklığının artması, e-ticareti geliştiren en önemli noktaların başında geliyor. Bu amaçla FMCG sektörü ürünlerinin İnternet üzerinden satınalma olanaklarının artırılması kabul gören stratejilerden biri. Bunun yanında alışveriş kulüpleri de özellikle giyim & aksesuar alanında bu rapora göre frekans artırıcı katalizörler haline geldi.


Türkiye'de ise MasterIndex 2012 araştırmasına göre İnternet müşterisinin büyük bölümü, hala düşük sıklıkta alışveriş yapıyor.


Elektronik ticaret dönüşümünü hızlandıran etkenler nedir?
İngiltere gibi şehirleşmenin yoğun olduğu ülkelerde e-ticaretin gelişimi (Gönderim ve depolama avantajları ile tüketicilerin zamansızlığı gibi nedenlerle), ABD gibi e-ticaret hacminin yüksek olduğu ülkelerle karşılaştırıldığında daha da hızlı.


Geleneksel perakende firmalarında elektronik ticaretin ağırlığı değişiyor mu?
Best buy gibi geleneksel perakende firmalarında e-ticaretin payı %8'lere ulaşmış durumda.


Mağaza perakendeciliği, elektronik ticaretten etkileniyor mu?
Fiziksel mağazaların Showroom gibi kullanılması trendinden en yoğun etkilenen firmalar, teknoloji ve ev eşyası sektöründe.

Rapora buradan ulaşabilirsiniz.


Mobil ticaretin hacmi artıyor mu?
Mobil ticaretin hacmi her geçen gün artıyor. eBay mobile, 2012 yılında 13 milyar dolar mobil ticaret cirosu açıklarken 2013 yılı beklentisi 20 milyar dolar:

Türkiye'de perakende firmalarının mobil ticaret beklentilerini ise MadReport'ta okuyabilirsiniz.


Son dönemde popüler olan yukarıdakiler gibi trendlerin hala fütürist yaklaşımlar olduğunu düşünüyorsanız, aşağıdaki başlıkları eleştirel olarak inceleyen bu rapor; tam size göre.

23 Şubat 2013 Cumartesi

Fiziksel mağaza perakendeciliği, e-ticaret sayesinde nasıl gelişiyor?

Organize perakende firmaları, sektörün oluştuğu ilk zamanlardan beri tüketicilerin 'mağaza içi alışveriş süreçlerini' kontrol altına almak amacıyla stratejiler geliştiriyor. Yüzyıla yakın bir süre boyunca biriken tecrübeler sayesinde, herhangi bir ürün satın almak için girdiğimiz bir mağazadan hiç planlamadığımız ürünler satın alarak çıkıyoruz. Bu süreçler, mağazaiçi alışveriş tecrübesini satış artırıcı şekilde geliştirmek olarak tanımlanıyor. Labirent benzeri alışveriş parkuru ile ünlü mağazalara (örneğin Ikea) veya günlük tüketilen ürünlerin girişin tam ters bölümünde yeraldığı mağazalara (örneğin Walmart) sahip firmalar, temelde tüketicilerin alışveriş sırasında daha fazla ürün satın almasını sağlamaya çalışıyor. Hatta bazı üretici firmalar, tüketicilerin raf önündeki davranışları konusunda perakende firmalarının kendilerinden daha fazla uzmanlaşıp bu tecrübelerini perakendecilere aktarıyor (örneğin P&G).


Görsel Kaynak: www.dailymail.co.uk

İnternet üzerindeki perakendeciliğin tarihi henüz yirmi yıllık olsa da dijital bir platform olmanın avantajı sayesinde e-ticaret, müşterilere iyice kişiselleşmiş bir alışveriş imkanı veriyor. İnternet'in her tür ölçümlemeyi mümkün kılan yapısı nedeniyle gelişmiş CRM teknolojilerini kullanan e-ticaret firmaları; ziyaretçilerin geçmiş alışveriş, site içi gezinti ve diğer birçok verisine göre kişilere özel ürün ve fiyatlar sunabiliyorlar (örneğin Amazon). Kişiselleşmiş alışveriş tecrübesi üzerine uzmanlaşan İnternet perakendecilerinin, müşterilerine daha fazla ürün satmak için uyguladıkları stratejilere, websitelerini optimize etmek deniyor. Aslında klasik perakendedeki benzer birikimin dijital hali olan bu stratejiler, İnternet'in doğasından kaynaklanan avantajlarla daha da ileriye götürülebiliyor: tüketicinin neredeyse her adımı raporlanıp örneğin alışveriş sepetine ürün atan kişilerin hangi oranda kredi kartı bilgisini girmediği ve hangi sayfa tasarımının bunu azaltabildiği kolayca analiz edilebiliyor.


Görsel Kaynak: www.scurri.co.uk

E-ticaret firmalarının tüketicileri anlamaya dair birikimlerinin kısa süre içerisinde çok fazla arttığı önemli bir gerçek. Zaman içerisinde İnternet sayesinde ortaya çıkan tüketiciyi daha iyi anlama avantajları, fiziksel perakendeye de ilham veriyor. Mağaza içindeki alışveriş tecrübesi; teknolojinin de yardımıyla dijital platformlardaki ölçümleme ve optimizasyon stratejilerine benzer özelliklerle daha da geliştiriliyor. Aşağıdaki ilginç uygulamalar; bir anlamda e-perakende sektörünün, fiziksel perakende sektörüne yaptığı önemli katkıyı da göstermiyor mu?

- 3VR: Kameralar ile müşteri analizi
- Brick Stream: Kameralar ile alışveriş merkezi optimizasyonu
- Euclid Analytics: (Wi-Fi network) Akıllı telefonlar ile müşteri analizi
- Irisys: Kasa sırası yönetimi analizi
- Nanuka: Kameralar ile müşteri analizi
- Path Intelligence: Akıllı telefonlar ile müşteri analizi
- Recordant: Mikrofonlar ile müşteri analizi
- RetailNext: Kameralar ile müşteri analizi
- VideoMining: Kameralar ile müşteri analizi, araştırması

3 Şubat 2013 Pazar

Asos, Etsy ve Net-A-Porter Kuruluş Hikayelerinden E-Ticaretçiler İçin Notlar

Girişimcilerin en önemli ihtiyaçlarından biri, başarılı girişimcilerin olumlu ve 'özellikle de olumsuz' tecrübelerini ilk ağızdan dinlemeleri. Son dönemde yayınlanan iki kitap sayesinde Türkiye'deki İnternet girişimcilerinin hikayelerini daha yakından takip etme şansımız oldu. Ertuğrul Belen ve Taylan Demirkaya'nın derlediği Girişimciliğin Altın Kuralları ve Ekim Nazım Kaya'nın kaleme aldığı Kaldıraç Etkisi, girişimcilerin karşılaşabileceği birçok sorun hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlıyor.

Benzer şekilde ABD ve İngiltere kökenli örnekleri inceleyen bir kitap olan How They Started Digital (Dijital Olarak Nasıl Başladılar), girişimcilik konusu ile ilgilenenler için global İnternet projelerinin hikayelerini öğrenmek adına faydalı bir kaynak. David Lester'in editörlüğünü yaptığı kitapta, 25 fikrin nasıl başarılı birer dijital iş projesine dönüştüğü, okuyucuyu sıkmadan anlatılmış.

ASOS
- 2000 yılında faaliyete geçen, hazır giyim e-ticaret sitesi
- KURUCU: Quentin Griffiths, Nick Robertson isimli 30'lu yaşlarında reklam sektörü kökenli.
- İŞ FİKRİ: Kurdukları Entertainment Marketing ajansı ile TV programları içinde ürün / marka yerleştirme projeleri yaparken ünlülerin kullandıkları ürünler üzerine bir e-ticaret projesi olan As Seen On Screen ortaya çıkıyor. 2003 yılında sadece ünlülerle bağlı olmayan, moda markalarının satıldığı bir e-ticaret sitesine dönüşüyor.
- İSİM: İlk üç yılında As Seen On Screen olan ismin baş harfleri
- CİRO: Başlangıç sermayesi 2.4 milyon pound, 2001 yılında halka açılmış, 2004 yılında karlı hale gelmiş, 2007 yılı itibariyle 42.5 milyon pound, 2012 yılında 515 milyon pound.
- GELİŞTİRME: 2007 yılında dağıtılmaya başlanan Asos Magazine isimli moda dergisi, 500 bin civarında adete ulaşmış. 2010 yılında Fransa, Almanya ve Amerika sitelerini ve 2011 yılında İspanya, İtalya siteleri açılmış.
- 2005 yılında şirketin deposu tümüyle yanmış. Sıkıntılı geçen 6 hafta sonunda tekrar faaliyetine geri dönmüş, dönüş gününde 10 binin üzerinde sipariş almış.

ETSY
- 2005 yılında faaliyete geçen, el işi ürünlerin tanıtımına olanak tanıyan e-ticaret platformu.
- KURUCU: Rob Kalin, Chris Maguire, Haim Schoppik isimli 20'li yaşlarında yazılım kökenli.
- İŞ FİKRİ: Getcrafty isimli elişi ürün forumu altyapısı üzerinde çalışırken bulunmuş.
- İSİM: 8 buçuk isimli Fellini filminde geçen replikten.
- CİRO: 2006 yılı yaklaşık 4 milyon dolar; 2009 yılında karlı hale gelmiş; 2010 yılı cirosu 40 milyon dolar (300 milyon dolarlık ticaret yapılmış)
- GELİŞTİRME: Kullanıcılardan gelen yeni kategori önerileri, kullanıcı sohbet forumları, ürün aramasının renge göre yapılabilmesi özellikleri.
- Ödeme modülü yetişmediğinden, site ilk açıldığı birkaç ayında ücretsiz hizmet sunulmuş.

NET-A-PORTER
- 2000 yılında faaliyete geçen, tasarım ve lüks ürün e-ticaret sitesi
- KURUCU: Natalie Massenet isimli 40'larında moda editörü
- İŞ FİKRİ: Kendisinin alışveriş yapmak istediği tasarım kıyafet alanında üst segmente hizmet veren Online sitelerin olmaması
- İSİM: 'Giymeye Hazır'ın Fransızcası
- CİRO: Başlangıç sermayesi 1 milyon pound, 2004 yılında karlı hale gelmiş (Aylık 4 milyon ziyaretçi; sepet büyüklüğü 500 pound; %1'lik VIP müşteriler cironun %20'sini oluşturuyormuş.)
- GELİŞTİRME: Çok yüksek çözünürlükteki görseller, Online dergi ve kargo şirketleriyle gümrük süreçlerini kısaltan özel anlaşmalar. 2009 yılında Outlet sitesi The Outnet ve 2011 yılında Mr Porter isimli erkeklere özel site açılmış.
- Müşterilerde fiziksel alışverişteki lüks algısının yaratılması, paketleme süreci aracılığı ile gerçekleşmiş; özel tasarım kutular üretilmiş.

20 Ocak 2013 Pazar

Dünyanın En Büyük Perakendecisi Walmart Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Elektronik ticaret, sadece internet perakendecilerinden ibaret değil. Dünyadaki ticaretin %95'inden fazlası İnternet dışında gerçekleşiyor. Fiziksel perakendeyi domine eden firmalar da son yıllarda e-ticaret alanında ciddi ilerleme gösteriyor. Her yıl Amerika'da en büyük e-ticaret cirolarına sahip şirketlerin listesini yayınlayan Internet Retailer, 2012 yılında dünyanın en büyük perakendecisi Walmart'ın, aşağıdaki tabloda göreceğiniz gibi yaklaşık 5 milyar dolar ciro ile 4. sırada olduğunu açıkladı. Hatta son yapılan bir açıklamada, 2013 yılında global e-ticaret gelirinin 9 milyar dolara ulaşmasının hedeflendiği ifade edilmişti.


Aslında dünyanın en eski organize perakendecilerinden olan Walmart'ın şirket büyüklüğüne baktığımızda, internet ticaretine yeni yeni ısındığını değerlendirebiliriz. Dünyada 10 binin üzerinde mağaza ve 2 milyonun üzerinde çalışan sayısı ile yaratılan şirket cirosunun büyüklüğü, Walmart'ı 2011 yılı geliri olan 446 milyar dolar (e-ticaret oranı %2 civarında) ile dünyada en çok gelir üreten şirketler sıralaması olan Fortune 500 Listesi'nde 2. sıraya yerleştirmişti. Walmart'ın toplam cirosunun, 2012 yılı itibariyle 460 milyar doların üzerine çıkacağı tahmin edildiği için; listede ilk sıraya çıkması hiç kimse için sürpriz olmamalı.

Peki, Walmart'ın Hikayesini Biliyor Musunuz?

Charles Fishman'ın 2006 yılında yazdığı The Wal-Mart Effect (Wal-Mart Etkisi) kitabı, Walmart'ın nasıl bugünlere geldiği ve yarattığı ölçeğin büyüklüğü ile ilgili önemli bilgiler içeriyor. Walmart tek başına o kadar büyük bir ekonomiyi etkiliyor ki; çalışanlar, tedarikçiler ve müşteriler bir arada düşünüldüğünde ABD ekonomisinin en önemli yapı taşlarından birini oluşturuyor. Şirket, faaliyet alanını her genişlettiğinde, (manav, müzik, kıyafet kategorileri gibi gerçek örnekler düşünüldüğünde) birçok firmanın batmasına sebep olmuş. Bazı kategorilerde ve ülkelerde pazarı domine eden alım gücü (hacim) nedeniyle tek satın alıcı olması, Monopsoni gücünü kullandığı eleştirisini beraberinde getiriyor. Hatta bazı araştırmalara göre ürünlerdeki seçimi hammadde fiyatlarını bile etkileyecek hacme ulaşmış durumda. Olumsuz eleştirilerin temelinde; hep ve en düşük fiyat politikası nedeniyle, tedarikçi marjlarının sürekli düşme eğiliminde olması ve tedarikçilerin üretimlerindeki ciddi ölçek oranı sebebiyle firmaların kar edemese de tedarik sisteminden ayrılamaması yer alıyor.

2006 yılı itibariyle ABD nüfusunun %90'ı bir mağazasına en fazla 20 km. uzaklıkta oturuyormuş. Firmanın performansını artırarak sürdürmek için sürekli göz önünde tutmaya çalıştığı endikatörler; bir saatte kasadan geçen ürün adedi, ürün cirosunun rafta işgal edilen yere oranı ve çalışan başına saatlik karlılıkmış. Walmart'ın perakende sektörüne getirdiği yeniliklere gelirsek:

- İlk mağaza, kurucusu Sam Walton tarafından 1962 yılında ABD, Arkansas'ta
- İlk kez arada satış temsilcisi olmadan malların raflara dizilmesi ve tüketicilerin self-service olarak kendilerinin alışveriş yapması
- İlk kez herkesin her gün alacağı ürünleri en düşük fiyatla satarak büyüyen ölçekten gelir yaratma modeli
- İlk kez ürünleri birer birer kutulamadan doğrudan satma modeli
- İlk kez ABD'de mağazalarda palet üzerinde ürün sergileme / satma (Carrefour'dan esinlenerek)
- İlk kez organize perakende mağazaları içerisinde manav bölümünün büyük hacimde yer alması

6 Ocak 2013 Pazar

Dijital İletişim Stratejileri İçin Veri Tabanları ve Ücretsiz Araçlar

E-ticaret firmalarının en öncelikli hedeflerinden biri, işlerini daha verimli yapmak. Aslında, İnternet üzerinde bulunan, çoğunluğu ücretsiz Online araçları veya bilgi kaynaklarını kullanarak bu stratejiyi kolayca uygulamak mümkün. Bu süreci temel olarak tüketicileri analiz etmek, hedef kitleyi siteye getirmek, ziyaretçileri raporlamak ve siteyi iyileştirmek gibi 4 başlıkta düşünebiliriz. E-ticaret profesyonelleri tarafından doğrudan kulanılabilecek kaynakları & araçları, aşağıda bu bölümlemeye göre listelemeye çalıştım.

ANALİZ
Tüketicileri dinlemek; gerçek zamanlı pazar araştırması yapmak.

Global İnternet Kullanıcısı Araştırması
Global Mobil Kullanıcı Araştırması
Internet Pazarlaması - Ülke Verileri
ABD Tüketici Araştırması

Global İnternet Reklamcılığı Verileri
Global Sosyal Medya Verileri

Google Arama Trendleri
Google Anahtar Kelime Aracı

eMarketer Blog
Forrester Blog
ComScore Blog

Türkiye İnternet Kullanım Verileri (TUIK)
Bilgi Teknolojileri Ve İletişim Kurumu (BTK)
Birleşik Kartlar Merkezi (BKM)

TRAFİK
Hedef kitlenin siteyi ziyaretini sağlamak.

Arama Motoru Optimizasyonu
Google
Bing
Yandex

Online Reklam
Google AdWords
Facebook Reklamları

Sosyal Platformlar
Google+ Sayfası
Facebook Sayfası
Twitter Sayfası

RAPORLAMA
Site ziyaretçilerinin detaylı analizini çıkarmak.

Web Sitesi
Google Analytics
Yandex Metrica
StatCounter
Piwik
Clicky

Sosyal Platform Sayfası
Youtube Analytics
Facebook Page Insights

İYİLEŞTİRME
Satış veya diğer hedef gerçekleşme oranlarını artırmaya yönelik testler uygulamak.

Google Analytics İçerik Denemeleri (Content Experiments)
Fivesecondtest