14 Eylül 2011 Çarşamba

Perakendeciler, fiziksel mağazalarla Web mağazalarını nasıl entegre ediyor?

E-ticaretin sürekli artan hacmi nedeniyle tüm dünyada perakende sektörü yeniden kurgulanıyor. Bu süreçte haliyle Web mağazalarına verilen önem de giderek artıyor. Hatta bu mağazalar, birçok firma için fiziksel mağazaların herhangi birinin çok daha ötesinde konumlanıyor. Fiziksel mağaza ağlarına sahip klasik perakendeciler, giderek daha yoğun bir şekilde Web mağazaları ile fiziksel mağazalarının sinerjisini kullanıp müşterileri için entegre bir alışveriş tecrübesi oluşturma gayretine girdiler. Şüphesiz gelecekte İnternet’e erişilebilen akıllı telefonların daha da yaygınlaşması ile birlikte, mağaza içi alışveriş tecrübesi çok daha zenginleşecek. Şimdilik en çok rağbet gören entegre satış stratejilerini aşağıdaki gibi listeleyebiliriz:

Web mağazasından verilen siparişleri fiziksel mağazalardan teslim alma (Örnek perakendeciler: Walmart, Migros)

İnternet üzerinden satın alınan ürünleri fiziksel mağazalara iade etme (Örnek perakendeciler: JCPenney, LCWaikiki)


Fiziksel mağazalardaki envantere gerçek zamanlı olarak İnternet’ten erişilebilme (Örnek perakendeciler: BestBuy, Vatan Bilgisayar)

Kampanyaları ve fiyatları hem İnternet hem de fiziksel mağazalarda eşitleme (Örnek perakendeciler: Michaels, Gold)

Müşteri ilişkileri yönetimi ve sadakat programlarını birleştirip müşteri alışveriş tarihçesini İnternet üzerinde ve mağaza kiosklarında erişilir kılma (Örnek perakendeci: Tesco)

Fiziksel mağazadan Web mağazasına, Web sitesinden de fiziksel mağazaya yönlendirme yapan çapraz satış kampanyaları düzenleme (Örnek perakendeci: Macy’s)

4 Eylül 2011 Pazar

Pazarlama teorisinin AIDA'sı nasıl AIDAR oldu?

Sosyal medyanın son dönemde yakaladığı yaygınlık sayesinde klasik pazarlama teorisine yenilikçi ve alternatif yaklaşımlar da getirilmeye başlandı. Sosyal paylaşımların hem araştırma hem de satış süreçlerine getirdiği katma değerin gerçek boyutu, son dönemde tüm analiz şirketlerinin üzerinde çalıştığı bir konu. Bu araştırmalardan çıkacak sonuçlar, pazarlama teorisinin gerçekten değişip değişmediğine dair önemli içgörüler sağlayacak.

Klasik pazarlama iletişimi teorisinde satışın aşamaları, AIDA olarak kısaltılan bir model ile açıklanmaya çalışılıyor:
Awareness (Dikkat): Müşterinin dikkatini çekme
Interest (İlgi): Ürün ile ilgili avantajları belirterek müşterinin ilgisini çekme
Desire (Arzu / İstek): Müşteriyi ürünün faydasına ikna edip sahip olma arzusu uyandırma
Action (Eylem / Hareket): Müşterinin satın alma kararını vermesi

Adobe, 2009 yılında web analiz araçlarından Omniture’u satın almıştı. Bu gelişmenin ilk meyvesi, Facebook’taki Beğen butonlarının getirilerini incelemeye yönelik bir sistem geliştirildiğine dair yapılan açıklama oldu. Bu yöntemi, pratikte Google AdWords sistemi içerisinde bulunan Dönüşüm İzleme (Conversion Tracking) benzeri bir uygulama olarak düşünebiliriz. İçeriğinde herhangi bir veriden bahsedilmese de bu sistemin açıklamasının yapıldığı makalede pazarlama teorisine ilginç bir yaklaşım getirilmiş. AIDA teorisi, aşağıdaki grafikte görüldüğü gibi sosyal paylaşım ile geliştirilip Recommendation (Tavsiye) bölümü eklenerek AIDAR haline getirilmiş. Viral Döngü (Viral Loop) ismi verilen bu yeni yaklaşım, bakalım pazarlama teorisini ne kadar derinden etkileyecek.