25 Ekim 2009 Pazar

Dünya Krizinden Sonra E-Ticaret'in Geleceği


Web 2.0 Zirvesi her yıl dünyadaki bir çok teknoloji profesyonelinin biraraya geldiği önemli etkinliklerden. Teknoloji ve İnternet’i etkileyen hemen her konuda birçok önemli konu başlığının bulunduğu konferans programındaki konuşmalara ve sunumlara etkinliğin web sitesinden ulaşılabiliyor.

Dünyaca ünlü danışmanlık firması Morgan Stanley de her yıl bu konferans programına “Ekonomi ve İnternet Trendleri” isimli güncel ve vizyoner bir sunum ile katılıyor. Geçen hafta sona eren bu yılki etkinlikteki konuşma ise aşağıdaki değerlendirmeleri içeriyordu:

Ekonomik göstergeler, dünya krizinin global olarak atlatılmaya başlandığı sinyalini veriyor. (Borsalar, üretim endeksleri ve reklam yatırımları olumlu trende girmiş görünüyor.)

İnternet kullanımı, mobil araçlara doğru hızlı bir değişim gösteriyor. (İnternet kullanımı, iPhone’lar ve Android işletim sistemli cihazlar ile 3G teknolojisinin genişlemesi ile gitgide hızlanıyor.)

Mobil cihazlar ve Sosyal Network’lerin etkileşimi ile anlık ve yeni bir iletişim şekli başlıyor. (Japonya’nın en önemli sosyalleşme platformu olan Mixi'ye ağırlıklı olarak mobil cihazlar ile erişiliyor.)

Mobil Ticaret’in mobil dünyada yaratılan toplam katma değer içindeki oranı artıyor. (M-ticaret'in dünyada ortalama olarak %10 dolaylarındaki mobil dünya katma değeri, Japonya’da %20’nin üzerinde.)

Mobil internet kullanımının yoğun olduğu yerlerde m-ticaret cirolarının e-ticaret içerisindeki payı hızla yükseliyor. (Japonya’nın önemli e-ticaret sitelerinden olan Rakuten'in mobil ticaret cirosu 2008 itibariyle %16’a yükselmiş durumda.

Morgan Stanley’in Ekonomi ve İnternet Trendleri 2009 sunumunun tümüne buradan ulaşabilirsiniz.

16 Ekim 2009 Cuma

E-ticaret ile Yurtdışına Ürün Satmak Artık Mümkün

Elektronik ticaretin en önemli dinamiklerinden birisi; ülkeler arasında ürün zenginliği, maliyet farklılığı ve doğal kaynak avantajı gibi faktörler nedeniyle ihracat yapan firmalara ciddi bir satış hacmi sağlayabilmesi. Malesef Türkiye'de bugüne kadar tek taraflı olarak ebay, Amazon ve StrawberryNET gibi siteler aracılığı ile sadece tüketim perspektifinden değerlendirilebilen bu durum, kısa süre içerisinde değişecek gibi duruyor.

turk.internet sitesinde yayınlanan habere göre yasal mevzuatta yapılan düzenleme sayesinde e-ticaret firmaları, artık gümrüğe gitmek zorunda kalmadan PTT veya hızlı kargo taşıyıcıları aracılığıyla ihracat yapma imkanına kavuşmuş olacak. Haliyle miktar konusunda belli bir kısıtlama da getiriliyor; ağırlığı 30 kilogramı ve değeri 1500 Avro'yu geçmeyen eşyalar bu kapsama alınıyor olacak.

Türkiye’nin göreli avantajı en yüksek ürününü düşünürken aklıma lületaşından pipolar ve diğer hediyelikler geldi. Bu alanda ışık olabileceğini, yaptığım küçük bir pazar araştırması ile de destekleyeyim: Google’ın Arama Trendleri ve Anahtar Kelime araçlarına göre, dünyada lületaşının ingilizcesi olan “meerschaum” kelimesini içeren aramaların büyük çoğunluğu ABD ile Almanya’da yapılırken aylık arama adetleri ortalama olarak yüzbin seviyelerindeymiş.

Hazır yeri gelmişken e-ticaret konusundaki tüm resmi bilgilere Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın ilgili sitesinden ulaşabileceğinizi de hatırlatmak isterim.

12 Ekim 2009 Pazartesi

Bilişim Zirvesi '09 Yeni Medya Konferansı'nda ne konuşuldu?

Bu hafta içerisinde Cebit Eurasia Fuarı ile paralel olarak organize edilen Bilişim Zirvesi’nin Yeni Medya isimli konferansına katıldım. Tüm gün boyunca farklı oturumlarda dijital dünyanın bugünkü durumu ve yarını için değerlendirmeler yapıldı. Tüm konuşmalardaki ortak görüş, facebook’tan xing’e uzanan sosyal medyanın gelecekte gelişmiş mobil cihazların yaygınlaşması ile birlikte daha da önemli hale geleceği idi.

Yeni Medya Konferansı’ndan aklımda kalanlar

İnteraktif Reklam ve Pazarlama ile Yeni İş Modelleri Oturumu’nun katılımcılarından Soyak Genel Müdür Yardımcısı Tarık Ongun, 2004 yılından bu yana toplam 450 civarında konutu İnternet üzerinden sattıklarını, hatta yeni bir projelerinde bu oranın %13 seviyesinde olduğunu ifade etti. Sanırım bunun alternatif satış stratejileri ve iletişimi konusunda çok geleneksel kalan Türkiye inşaat sektörü için önemli bir başarı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Yeni Medya ve Yaşam isimli oturumda ise geleneksel medyanın dijitalleşen dünya ile birlikte nasıl bir gelişme göstereceği konuşuldu. Bu oturumun geleneksel medya kökenli konukları, gelecekte de gerçek katma değerin ve gelirin, sadece profesyonel içerik ile sağlanabileceğini öne sürdüler. Bir başka ifade ile Youtube, Facebook veya blog’lar gibi kullanıcıların içerik ürettiği yapılardan elde edilecek gelirlerin yüksek olamayacağını belirttiler. En önemli örnek olarak da kısıtlı sayıdaki kullanıcıya açık Hulu’nun göreli olarak az kullanıcısı olmasına rağmen sahip olduğu profesyonel icerik ile gelirlerini çok ciddi oranda arttırmasını gösterdiler. Bence burada göz önüne alınması gereken nokta, üzerinde ciddi olarak yaklaşık 5 senedir mesai harcanan “kullanıcıların ürettiği içerikten gelir elde etme” konusunda birçok firmanın çalışmalarını önceliklendirdikleri ve testlerini hızlandırdıkları. Eğer bu yeni gelir modeli hayata geçirilip inanılmaz bir hızla genişleyen kullanıcı içeriğine uygulanabilirse, orta vadede oturumda konuşulanların aksine büyük oranda kullanıcı merkezli (kaynaklı) bir medya dünyasından da söz ediyor olabiliriz.

8 Ekim 2009 Perşembe

İnternet'ten araba satmak mümkün mü?

Elektronik ticaret denildiğinde birçok kişinin aklına teknoloji ürünleri ve uçak bileti gibi seyahat hizmetleri geliyor. Bu sektörler dışında kalan otomotiv, emlak ve ağır endüstri gibi birçok alan da ticaretin internet üzerine geçişi ile birlikte zaman içerisinde kaçınılmaz olarak değişime uğrayacak.



Otomotiv tüketicilerinin alışveriş öncesi araştırma kaynaklarına dair son dönemde yapılan araştırmaların büyük bölümünde İnternet ön plana çıkıyor. Yurt dışındaki araştırmalarda %80’lerin üzerinde yer alan “otomotiv sektöründe satınalma öncesinde İnternet’i araştırma için kullananlar”ın oranı, Türkiye’de TNS’in 2008 yılında yaptığı bir araştırmada %75 olarak ortaya çıkmıştı.* Ülkemizde özellikle sahibinden.com ve araba.com gibi seri ilan sitelerinin kullanımının artması ile birlikte son birkaç yılda gazetelerin seri ilan sayfalarının azaldığı da gözlemlenebiliyor. Ayrıca bu dönemde Türkiye'de İnternet üzerinden otomotiv yedek parça satışına dair de birçok site faaliyete geçti.

Peki otomotiv firmaları İnternet’i sadece reklam iletişimi için kullanmaya devam mı edecek?

Aslında durum hiç de öyle değil. E-ticaretin yaygınlaşmaya başladığı ilk günlerden beri otomotiv firmaları bayileri, tüm dünyada İnternet’in satış nimetlerinden yararlanıyorlardı. İnternet üzerindeki bu fırsatları fark eden global otomotiv üreticileri de iyi sonuç veren bu uygulamaları başta ABD olmak üzere, denemek için girişimlerde bulundular. Örnek siteler olarak houseofcourtesy.com ve forddirect.com’u verebiliriz.


Geçen hafta ilk test fazının sona erdiği duyurulan ve dünya basınında çok fazla ses getiren eBay – General Motors anlaşmasından haberdar olduğunuzu düşünerek bu konudaki önemli örnekleri paylaşmak istedim. Tüketiciler, Volkswagen’in Almanya’da yayında olan yedek parça ve aksesuar sitesi üzerinden alışveriş yapma imkanı bulunurken; Citroen İtalya’da, Renault Fransa’da ve Peugeot Fransa’da bayilerin elindeki araç envanterini gerçek zamanlı olarak İnternet ortamına taşımış durumdalar.

Tüm bu sitelerdeki ortak nokta ise basit bir form aracılığı ile ilgilendiğiniz bir araç ile ilgili olarak test sürüşü veya fiyat teklifi konusunda size geri dönüş yapılmasını sağlayabilmeniz. E-ticaret konusundaki bu projeler, tüketiciler için ortaya çıkan avantajların fark edilmesinin yanı sıra otomotiv üreticilerinin bayilerine yönlendirdikleri potansiyel müşterileri ölçümleyip kontrol eder hale gelmesini sağlaması açısından umut verici.

Kaynak: Competeinc 2007, TNS Infratest 2008

1 Ekim 2009 Perşembe

Perakendeciler İçin Yenilikçi Mobil Uygulamalar

Mobil cihazlar için yapılan geliştirmelerin perakendeciler için ne gibi avantajlar sağlayabileceğine, ShopSavvy isimli Android uygulamasından bahsettiğim önceki bir yazımda değinmiştim. Bu yazımda da gelecekte perakendeciler için faydalı olabilecek iki ayrı yeni üründen bahsedeceğim.


Son zamanlarda birçok gazetede farklı renkte üçgenlerin yan yana yer aldığı kutucuklar görmeye başladık. Bu minik resimler, aslında Microsoft’un yeni bir uygulaması olan Microsoft Tag isimli bir platformun parçaları. Sistemin işleyişi çok basit. Mobil cihazlara ücretsiz yüklenebilen Tag Reader isimli bir okuyucuya sahip kameralı bir cep telefonunu (barkod okuyucu gibi) Tag adı verilen bu resimleri çekmekte kullanıp sonra da otomatik olarak ilgili içeriğe ait web sayfasına yönlendiriliyorsunuz. Kullanım alanı daha çok İnternet dışındaki (basın ve outdoor reklamlar gibi) iletişimin ölçümlenmesi olarak belirtilen bu ilginç platform, Türkiye İş Bankası tarafından da basın reklamlarının ölçümlenmesi amacıyla test edilmeye başlanmış. Şüphesiz doğru bir uygulama ile klasik perakendeciler için de mağaza içi araştırma deneyimini zenginleştirmeye yardımcı olabilir.

ABD merkezli Cellfire isimli teknoloji firmasının son dönemde oluşturduğu bir mobil uygulama da çok ilgi çekici. Herhangi bir web sitesinde veya epostada karşınıza çıkan sanal kuponları cep telefonunuza yükleyerek bu kuponların mağazadaki okuyuculara kolayca tanıtılmasını sağlayabiliyorsunuz. ABD’deki önemli perakende firmalarından JC Penney bu uygulamayı ilk test edenlerden oldu. JC Penney tarafından üyelerine gönderilen eposta içeriklerinde yer alan sanal kuponlar, kolayca cep telefonlarına yüklenip mağazalara yerleştirilen okuyucular aracılığı ile kullanılabiliyor. Yazıyı bu uygulamanın satışlara ne kadar etkisi olabileceğine dair bir veri ile bitireyim: 2009 yılının ilk üç ayında ABD’deki İnternet kullanıcılarının alışveriş konusunda en önemli olduğunu ifade ettikleri sitelerin ilki arama motorları olurken, online kupon sitelerinin ikinci önem sırasında olduğu ortaya çıkmış*.

* Kaynak: comScore, Mayıs 2009