28 Şubat 2010 Pazar

E-kitap, Elektronik Ticaretin Yeni Lokomotifi Mi?

Apple’ın e-kitap okuma amacıyla kullanılabilecek yeni ürünü iPad’in duyurusunu yapmasının hemen öncesinde, kitap perakendecisi Barns&Noble da kendi e-kitap okuyucusunu piyasaya sürmüştü. Nintendo da ürünlerinin bu amaca uygun olarak kullanılabilmesi için geliştirmelere başladığını açıkladı. Böylece sektördeki rekabetin, Amazon’un Kindle’ı ile Sony firmasının e-kitap okuyucusu arasında geçmeyeceği anlaşıldı. Bu arada UBIT ve Bahçeşehir Üniversitesi ortak üretimi olan walkbook isimli ve tamamen yerli malı bir okuyucumuz olduğunu biliyor muydunuz?

E-kitap Konusundaki İstatistikler
Elektronik kitap olarak adlandırılan formatı içeren ve ‘kitapların dijital ortama aktarılması’ konusundaki çalışmalar; ilk olarak 1970’lerde açık format (open format) odağında Gutenberg Projesi ile başlamıştı. Medyanın bu konu ile ilgilenmesini sağlayan ise 2000 yılında Stephen King’in Riding The Bullet kitabını sadece e-kitap olarak okuyuculara sunması olmuştu.

Amazon’un hikayesini okuyanlar her şeyin internet üzerinden kitap satışı ile başladığını bilirler. Yine aynı sektörün gücünü bu kez dijital kitap satışı ile önemli bir kaynağa çeviren Amazon, 2007 yılında e-kitapların kolayca okunmasını sağlayacak taşınabilir bir okuyucu olan Kindle cihazını da piyasaya sürmüştü. Amazon şu anda toplam e-kitap pazarının %90’ını elinde tutuyor. Amerikan Yayınevleri Birliği (AAP) verilerine göre ABD e-kitap pazarı 2009 yılındaki 170 milyon dolar ciro ile toplam kitap pazarının yaklaşık %3.3’ünü oluşturuyor. Google’ın daha önce açıklandığı gibi yakın zaman içerisinde Google Books üzerinden e-kitap satışı işine girecek olması, sektörün ne kadar yüksek bir potansiyeli olduğunu da gözler önüne seriyor.

E-kitap Okuyucu Pazarı Nereye Gidiyor?
ABD’de 2009 yılında yapılan bir e-ticaret araştırmasında ankete katılanların %30’undan fazlası bir e-kitap okuyucu gördüğünü belirtmişti. Tüketici Elektroniği Birliği (CEA) de bu eğilimin hızlanacağını ve nedenle 2010 yılında toplam okuyucu satışlarının iki katına çıkacağını tahmin ediyor. Forrester verilerine göre ise 2009 yılında pazarın %60’ı Kindle tarafından domine edilirken Sony’nin okuyucusu %35’lik bir paya sahipti. Collins Stewart verilerine dayanan eMarketer raporuna göre 2008 yılında 240 bin olan Kindle satışının 2010 yılında 1,5 milyon dolayında gerçekleşmesi ön görülüyor.

Türkiye'deki E-kitap Sektörü
2009 yılı sonunda yapılan Ulusal Yayın Kongresi’de açıklanan rakamlara göre 2009 yılı sonunda yapılan Ulusal Yayın Kongresi’de açıklanan rakamlara göre Türkiye’de kitap sektörü 1,2 milyar dolar hacminde. Kitapların dijital ortama aktarılması ve buradan satışı konusunda ise sektörel veya yayınevi özelinde herhangi bir çalışmaya ulaşamadım. Amazon’un hala Kindle siparişi alamadığı ender ülkelerden olmamız bir yana Google Kitaplar üzerinden ulaşılabilen Türkçe içeriğin zayıf hacmi bile sektörde dijitalleşme konusunda alacağımız çok yol olduğunu (veya önemli bir fırsatın olduğunu) göstermiyor mu?

22 Şubat 2010 Pazartesi

Türkiye E-Ticaret Sektöründeki İş Modellerine Toplu Bir Bakış

Bugün blog’daki 50. yazıyı okuyorsunuz. Tüm yazılarda olabildiğince (bulabildiğimce) verilere dayanarak elektronik ticaret ile ilgili farklı konulara değinmeye çalıştım. Umarım bu süre zarfında 'e-ticaret konusunda referans oluşturabilecek bir Online bilgi kaynağı yaratma' amacıma uygun şekilde özgün içerik üretebildim.

E-ticaret sektörünün dinamiklerini anlayabilmek için sektördeki farklı iş modellerini bütünsel olarak bilmek de önem taşıyor. Bu yazıda kendime ait bir gruplama ile Türkiye’deki e-ticaret firmalarının iş modellerini topluca ve kısaca listelemeye çalıştım.

ARACILIK
Gittigidiyor, Hemal Hemsat (Satıcı ihalesi)
Sahibinden (Satıcı ilan platformu)
Firmadan (Alıcı ihalesi)
NİŞ: Yemek Sepeti (Yemek siparişi)

PERAKENDECİLİK
Hepsiburada, Hızlıal, Ereyon (Sanal pazar yeri)
Çiçek Sepeti (Niş ürün)
Vatan, Teknosa, Kangurum, D&R (Mağazaların e-ticaret yansıması)
Markafoni, Limango (Özel alışveriş kulübü)
NİŞ: Tio (Fiyat karşılaştırma sitesi üzerinden satış) - Kapandı.

DİREK SATIŞ
Uzman TV, İsteizle (Yayın)
THY, Pegasus, Ulusoy (Bilet)
Mavi, İnci, Kiğılı, Taç (Ürün)
Soyak (Emlak)

Yukarıdaki modellerden farklı şekilde çalıştığını düşündüğünüz e-ticaret firmaları var ise onları paylaşabilirseniz, bu listeyi daha da sağlıklı hale getirebiliriz.

13 Şubat 2010 Cumartesi

Twitter, Friendfeed ve Facebook; Halkla İlişkiler (PR) için mi yoksa E-Ticaret için mi daha etkili?

Twitter ve Friendfeed gibi mikro mesajlaşma olarak adlandırılan online iletişim sitelerinin kullanım oranları artışta. Medyanın bu yeni alanını da içine alan son yaklaşımlardan önceki bir yazımda bahsetmiştim. Kişilerin mesajlarını anlık olarak tüm ilişki ağları ile paylaşması olarak tanımlanabilecek bu sistemler o kadar başarılı hale geldi ki İnternet’in önemli siteleri de bu alana doğru evrim geçiriyorlar. Facebook’un yeni arayüzü ile herhangi bir içeriği paylaşmaya daha yatkın hale gelmesi, Google’ın Buzz ve Reader ile anlık paylaşım konusundaki atılımları ve YouTube’un artık bir sosyal paylaşım sitesine dönüşmesi, İnternet tecrübesinin uzun vadede ‘paylaşım’ üzerinden ilerleyeceğini gösteriyor.

Sosyal Medya’nın Büyüklüğü
Dünyadaki aktif Facebook kullanıcılarının adedinin 400 milyonu geçtiği bilgisi veriliyor. 2010 yılında ABD’deki İnternet kullanıcılarının %15’inin Twitter kullanması bekleniyor. Nielsen’in araştırmasına göre İngiltere’deki İnternet kullanıcılarının %60’ı Facebook’u kullanıyor.
Türkiye, comScore verilerine göre haftada ortalama 32 saat İnternet tüketimi ile Avrupa’nın açık ara İnternet’te en çok vakit geçiren ülkesi. Aynı zamanda, Facebook kullanıcıları toplam İnternet kullanıcılarının %81’ini oluştururken Twitter kullanıcıları da İnternet kullanıcısı hacminin yaklaşık %4’ü dolayında bulunuyor. Alexa’nın verilerine göre ise Türkiye, Friendfeed kullanımında dünyada 2. Sırada.

Firmaların İletişim Planında Sosyal Ağların Yeri
eMarketer’in bu raporunda yer verdiği Society of Digital Agencies araştırmasına göre pazarlamacıların 2010 yılı planları arasında sosyal ağlar, en öncelikli konu olarak ortaya çıkmış. Başka bir araştırmada da sosyal ağların iletişimde giderek daha önemli hale geleceği ifade edilmiş.

Halkla İlişkiler ve Müşteri İlişkilerinde Sosyal Medyanın Gücü
Webrazzi Sosyal Medya toplantılarındaki ilginç istatistiklere yer verilen Promoqube sunumunda sosyal ağlarda yazılan her olumsuz yorumun ortalama 45 kişiye ulaştığı ve bu kişilerin 30 adetinin de eleştiriye konu olan ürün / hizmetten kaçındığı bilgisi verilmişti. eMarketer’in 2009 yılı sonunda yayınladığı bir araştırmaya göre de ABD’de anne İnternet kullanıcılarının %51’i bir ürün / hizmet hakkındaki olumsuz yorumlarını İnternet üzerinden paylaştığını belirtmişti.

2009 yılında yapılan Marketing Profs araştırmasına göre dünyada Twitter’ın iletişimde kullanımasının en önemli nedenleri %47 ile halkla ilişkiler alanındaki sorunların gerçek zamanlı takibi ve %44 ile olumsuz yorum yapan kişilere ulaşması olarak ortaya çıkmıştı. Business.com tarafından yapılan bir diğer araştırmaya katılanların %67’si ise sosyal medyada firmalarının kurumsal profilini oluşturduklarını ifade ederken, %56’sı sosyal medyadan son kullanıcıların değerlendirmelerine ulaşmakta faydalandıklarını belirtmişti.

Eticaret Siteleri için Sosyal Medyanın Etkisi
Compete Inc. araştırmasına göre Twitter’ın ABD’deki önemli eticaret sitelerine (eBay, Amazon, ..) yaptığı ziyaretçi hacmi katkısı %0.3 dolaylarında olmuş. İnternetten alışveriş yapan tüketicilerle yapılan ankette katılımcıların %6o’ı herhangi bir eticaret sitesinin sosyal ağlardaki sayfasını ziyaret etmediklerini belirtirken, firmaların Facebook’taki hayran sayfalarını ziyaret edenlerin %68’i bunu promosyon kampanyaları hakkında bilgi almak için yaptıklarını belirtmiş. Twitter ve benzeri paylaşım sitelerinin eticaret hacmine yaptıkları katkı henüz düşük olsa da Dell Outlet gibi birkaç örnek başarı hikayesine bu siteden ve bu sunumdan ulaşabilirsiniz.

Sosyal medyanın marka algısına etkisi konusunda da ilginç araştırmalar yapılıyor. Sosyal-Medya blog’unda belirtildiğine göre GroupM ve comScore tarafından yeni yapılan bir araştırmada Facebook, Twitter ve YouTube gibi sosyal medya sitelerinde boy gösteren, insanları arkadaş listesine ekleyen, yani bir şekilde sosyal medya yatırımı yapan markaların Google aramalarının arttığı ve bu aramalardan sitelerine gelen kişi sayısının da ciddi düzeyde yükseldiği sonucuna varılmış. Bu sonuç belki de sosyal medya söyleminin, klasik pazarlama profesyonellerine, performans bazlı iletişim söyleminden neden daha fazla hitap ettiğinin de bir göstergesi; çünkü sosyal medya da aynen geleneksel medya gibi erişim (reach) mantığı ile kavranabilecek bir iletişim yöntemi.

Sosyal ağlar; markalar için özellikle satış sonrası destek ve halkla ilişkiler / kriz yönetimi konularında çok ciddi avantajlar sağlayacak gibi görünüyor. Aynı zamanda eticaret sitelerinin hali hazırdaki üyelerine duyuru için kullandıkları eposta gönderimlerinin de yerini almaya aday. Sosyal medya, yeni üye kazanımı konusunda performans temelli iletişim kanalları ile şimdilik çok fazla rekabet edemese de yaratıcı kampanyalar ile proje bazlı büyük kazanımlar elde etmek mümkün olacaktır. Günümüzde ürün / hizmet araştırması konusunda başvurulan ilk bilgi kaynağının arama motorları olması nedeniyle; anlık mesajların bu endeksleme teknolojileri tarafından daha sağlıklı ve hızlı şekilde algılanmasının, sosyal medyanın eticaret sitelerinin satış performanslarına katkısını doğrudan arttıracağını da değerlendirebiliriz.

9 Şubat 2010 Salı

Mobil Site mi yoksa Mobil Uygulama mı?


Dünyada kullanımdaki cep telefonu adetleri gitgide artıyor. Wikipedia’ya göre Türkiye’de bulunan yaklaşık 66 milyon adet telefon ile dünyada 15. sıradayız. Adetler artarken tüketicilerin kullanım alışkanlıkları da değişiyor. Önceleri sadece telefon olarak kullanılan mobil cihazlar, akıllı telefon konseptinin iPhone ve sonra da Android işletim sistemli telefonlar ile geliştirilmesi sayesinde artık İnternet’e erişimin önemli bir parçası haline geldi. 2009 yılında dünyada satılan 1.2 milyar cep telefondan ful İnternet tarayıcısına sahip olanlarının adedi 200 milyonun üzerinde iken, aynı yıl içerisinde dünyada toplam 200 milyon adet bilgisayar satılmış olması; yakın zamanda İnternet kullanım yoğunluğunun mobil cihazlar üzerinde olacağını düşünmemize neden oluyor.

Mobil İnternet Kullanımı

2009 yılında Avrupa’da mobil cihazları ile İnternet’e girenlerin oranı; TNS Infratest’in yaptığı araştırmaya göre %31, Universal McCann’in araştırmasına göre ise %33 seviyelerinde oldu. ComScore’un 2009 yılında yaptırdığı bir başka araştırmada WAP teknolojisine sahip cep telefonları ile karşılaştırıldığında, iPhone ve Android sistemli HTML teknolojili cihazları kullananların mobil interneti 4 kat, mobil uygulama yüklemeyi 9 kat ve Google arama motorunu da 50 kat daha fazla kullandığı ortaya çıkmış. Bu cihazların Blackberry ve Nokia’nın N Serisi gibi diğer akıllı telefonlardan en büyük farkları, dokunmatik ekranları ve HTML tabanlı İnternet tarayıcıları bulunması. Quantcast’in son raporuna göre ise dünyada mobil cihazlardan Internet sayfa görüntülenmesi oranı 2009 yılında %148 artmış. Nielsen verilerine göre 2009 yılı sonunda ABD’de en çok ziyaret edilen mobil siteler içinde Google siteleri ile Yahoo ve Facebook yanında bir hava durumu sitesi bulunması, mobil İnternet tecrübesinin kendine has yapısını ortaya koyuyor. Başka bir kaynağa göre Türkiye’de 2009 yılı itibariyle mobil İnternet tecrübe eden yaklaşık 250 bin kişi bulunurken, Webrazzi’nin geçtiğimiz aylarda teknoloji takipçisi bir kitleye yaptığı anketin sonucunda %63’lük bir oran ortaya çıkmıştı.

Mobil Cihazlarda Son Durum

Canalys raporuna göre Apple’ın dünyadaki akıllı telefon pazarındaki payı, 2008 yılında %9 dolaylarında iken 2009 yılında %15’in üstüne çıkmış durumda. Motorola’nın 2009 yılı sonuna doğru piyasaya sürdüğü, Android 2.0 yazılımı ile çalışan Droid cihazının da ABD’de birkaç ay içinde yaklaşık 1 milyon adet satılarak, ciddi bir pazar payı atılımı yaptığını belirtmeden geçmeyelim. iPhone’un Türkiye’deki pazar payı ise bu gibi sitelerde %0.1 olarak gösterilse de pazarda resmi olmayan yollarla ülkeye girdiği düşünülenlerle birlikte birkaç yüzbin adet iPhone (ve az da olsa Android) bulunduğu öngörülüyor.

Mobil Uygulama (Apps) Sektörü Trendleri

Şu anda sektörel tahminlere göre iTunes Appstore üzerinden indirilebilecek yaklaşık 100 bin iPhone ve Android Market üzerinden erişilebilecek 20 bin Android uygulaması bulunuyor. Geçtiğimiz ay içerisinde AppStore’dan 2010 yılına dek toplamda 3 milyar adet uygulama indirildiği açıklanmıştı.

Gartner’ın tahminlerine göre ise 2009 yılında tüm dünyada 2,5 milyar dolayında mobil uygulama indirilmiş ve bu hacmin 2013 yılında 21,5 milyara çıkacağı öngörülüyor. Türkiye’de de Hürriyet Gazetesi’nin iPhone ve Blackberry uygulamaları, yayınlandıkları ilk birkaç ay içerisinde onbinlerce kez indirilmişti.

E-Ticaret siteleri için Mobil Site mi öncelikli yoksa Mobil Uygulama mı?

Amerika’da ve dünyada elektronik ticaretin en önemli oyuncuları olan Amazon, eBay, Best Buy ve Craigslist siteleri hem mobil cihazlar için optimize edilmiş, hem de iPhone uygulamasına sahip durumdalar. Türkiye’de ise Gittigidiyor’un mobil sitesi dışında sektörün önemli aktörleri olan Hepsiburada, Teknosa, Yemeksepeti ve Sahibinden sitelerinin henüz mobil cihazlara uyumlu siteleri veya iPhone / Android uygulamaları bulunmuyor.

RIS ve IHL Grubu’nun ABD’de yaptığı araştırmaya göre perakendeciler, 2009 yılındaki önceliğin mobil site ziyaretçilerinin ürün bilgilerine erişmesi olduğunu ifade etmiş. Mobil cihazlar üzerindeki ticaret hacminin ise 2013 yılında daha önemli hale geleceği değerlendirilmiş. Kısacası genel trend şimdilik ziyaretçilerin e-ticaret sitelerini mobil cihazlardan ziyaret etmeleri durumunda; tüketicilerin alışverişi sonlandıramasalar da mobil cihazlara uygun sayfalara erişebilmeleri yönünde. Ayrıca altını çizmemiz gerekiyor ki, sitedeki araştırma ve alışveriş tecrübesini birebir yansıtan başarılı mobil uygulamaların geliştirilmesi zaman alacak bir proje olarak değerlendirilmeli. Sitelerin mobil cihazlardan ziyaret edilme oranları arttıkça mobil siteler, ticaret uzantıları ve uygulamalar ile elektronik ticaret bambaşka platformlarda genişlemeye devam edecektir.