13 Şubat 2010 Cumartesi

Twitter, Friendfeed ve Facebook; Halkla İlişkiler (PR) için mi yoksa E-Ticaret için mi daha etkili?

Twitter ve Friendfeed gibi mikro mesajlaşma olarak adlandırılan online iletişim sitelerinin kullanım oranları artışta. Medyanın bu yeni alanını da içine alan son yaklaşımlardan önceki bir yazımda bahsetmiştim. Kişilerin mesajlarını anlık olarak tüm ilişki ağları ile paylaşması olarak tanımlanabilecek bu sistemler o kadar başarılı hale geldi ki İnternet’in önemli siteleri de bu alana doğru evrim geçiriyorlar. Facebook’un yeni arayüzü ile herhangi bir içeriği paylaşmaya daha yatkın hale gelmesi, Google’ın Buzz ve Reader ile anlık paylaşım konusundaki atılımları ve YouTube’un artık bir sosyal paylaşım sitesine dönüşmesi, İnternet tecrübesinin uzun vadede ‘paylaşım’ üzerinden ilerleyeceğini gösteriyor.

Sosyal Medya’nın Büyüklüğü
Dünyadaki aktif Facebook kullanıcılarının adedinin 400 milyonu geçtiği bilgisi veriliyor. 2010 yılında ABD’deki İnternet kullanıcılarının %15’inin Twitter kullanması bekleniyor. Nielsen’in araştırmasına göre İngiltere’deki İnternet kullanıcılarının %60’ı Facebook’u kullanıyor.
Türkiye, comScore verilerine göre haftada ortalama 32 saat İnternet tüketimi ile Avrupa’nın açık ara İnternet’te en çok vakit geçiren ülkesi. Aynı zamanda, Facebook kullanıcıları toplam İnternet kullanıcılarının %81’ini oluştururken Twitter kullanıcıları da İnternet kullanıcısı hacminin yaklaşık %4’ü dolayında bulunuyor. Alexa’nın verilerine göre ise Türkiye, Friendfeed kullanımında dünyada 2. Sırada.

Firmaların İletişim Planında Sosyal Ağların Yeri
eMarketer’in bu raporunda yer verdiği Society of Digital Agencies araştırmasına göre pazarlamacıların 2010 yılı planları arasında sosyal ağlar, en öncelikli konu olarak ortaya çıkmış. Başka bir araştırmada da sosyal ağların iletişimde giderek daha önemli hale geleceği ifade edilmiş.

Halkla İlişkiler ve Müşteri İlişkilerinde Sosyal Medyanın Gücü
Webrazzi Sosyal Medya toplantılarındaki ilginç istatistiklere yer verilen Promoqube sunumunda sosyal ağlarda yazılan her olumsuz yorumun ortalama 45 kişiye ulaştığı ve bu kişilerin 30 adetinin de eleştiriye konu olan ürün / hizmetten kaçındığı bilgisi verilmişti. eMarketer’in 2009 yılı sonunda yayınladığı bir araştırmaya göre de ABD’de anne İnternet kullanıcılarının %51’i bir ürün / hizmet hakkındaki olumsuz yorumlarını İnternet üzerinden paylaştığını belirtmişti.

2009 yılında yapılan Marketing Profs araştırmasına göre dünyada Twitter’ın iletişimde kullanımasının en önemli nedenleri %47 ile halkla ilişkiler alanındaki sorunların gerçek zamanlı takibi ve %44 ile olumsuz yorum yapan kişilere ulaşması olarak ortaya çıkmıştı. Business.com tarafından yapılan bir diğer araştırmaya katılanların %67’si ise sosyal medyada firmalarının kurumsal profilini oluşturduklarını ifade ederken, %56’sı sosyal medyadan son kullanıcıların değerlendirmelerine ulaşmakta faydalandıklarını belirtmişti.

Eticaret Siteleri için Sosyal Medyanın Etkisi
Compete Inc. araştırmasına göre Twitter’ın ABD’deki önemli eticaret sitelerine (eBay, Amazon, ..) yaptığı ziyaretçi hacmi katkısı %0.3 dolaylarında olmuş. İnternetten alışveriş yapan tüketicilerle yapılan ankette katılımcıların %6o’ı herhangi bir eticaret sitesinin sosyal ağlardaki sayfasını ziyaret etmediklerini belirtirken, firmaların Facebook’taki hayran sayfalarını ziyaret edenlerin %68’i bunu promosyon kampanyaları hakkında bilgi almak için yaptıklarını belirtmiş. Twitter ve benzeri paylaşım sitelerinin eticaret hacmine yaptıkları katkı henüz düşük olsa da Dell Outlet gibi birkaç örnek başarı hikayesine bu siteden ve bu sunumdan ulaşabilirsiniz.

Sosyal medyanın marka algısına etkisi konusunda da ilginç araştırmalar yapılıyor. Sosyal-Medya blog’unda belirtildiğine göre GroupM ve comScore tarafından yeni yapılan bir araştırmada Facebook, Twitter ve YouTube gibi sosyal medya sitelerinde boy gösteren, insanları arkadaş listesine ekleyen, yani bir şekilde sosyal medya yatırımı yapan markaların Google aramalarının arttığı ve bu aramalardan sitelerine gelen kişi sayısının da ciddi düzeyde yükseldiği sonucuna varılmış. Bu sonuç belki de sosyal medya söyleminin, klasik pazarlama profesyonellerine, performans bazlı iletişim söyleminden neden daha fazla hitap ettiğinin de bir göstergesi; çünkü sosyal medya da aynen geleneksel medya gibi erişim (reach) mantığı ile kavranabilecek bir iletişim yöntemi.

Sosyal ağlar; markalar için özellikle satış sonrası destek ve halkla ilişkiler / kriz yönetimi konularında çok ciddi avantajlar sağlayacak gibi görünüyor. Aynı zamanda eticaret sitelerinin hali hazırdaki üyelerine duyuru için kullandıkları eposta gönderimlerinin de yerini almaya aday. Sosyal medya, yeni üye kazanımı konusunda performans temelli iletişim kanalları ile şimdilik çok fazla rekabet edemese de yaratıcı kampanyalar ile proje bazlı büyük kazanımlar elde etmek mümkün olacaktır. Günümüzde ürün / hizmet araştırması konusunda başvurulan ilk bilgi kaynağının arama motorları olması nedeniyle; anlık mesajların bu endeksleme teknolojileri tarafından daha sağlıklı ve hızlı şekilde algılanmasının, sosyal medyanın eticaret sitelerinin satış performanslarına katkısını doğrudan arttıracağını da değerlendirebiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder