27 Ağustos 2009 Perşembe

Müşterilerinize Mal veya Hizmetlerinizi Bedava Sunarak Para Kazanmanın 10 Yöntemi



Wired dergisi editörü Chris Anderson’un ilk kitabı Long Tail (Uzun Kuyruk) kısa zamanda elektronik ticaret konusunda en çok referans verilen teorilerden birini ortaya çıkardı. Bu konudaki literatüre ben de bir blog yazısı ile katılmıştım. Anderson’un yeni kitabı Free (Bedava) geçtiğimiz ay ismi gibi ücretsiz veya ücretli birçok kanalda piyasaya sürüldü. Kitabı İnternet üzerinden okumak isteyenler burada bulabilirler. Anderson son kitabında bizi gitgide dijitalleşen yeni dünyanın yeni fiyatı ile tanıştırıyor: bedava. Hatta negatif fiyat kavramını dahi ekonomi teorisinin tozlu kitap raflarından alıp birkaç örnekte önümüze koyuyor. Eticaret konusunda farklı projeler geliştiren tüm profesyonellerin ve girişimcilerin bu bol örnekli kitaptan önemli şekilde faydalanacağını düşünüyorum.

Bu kitapta üzerinde durulan bir diğer konu ise dijitalleşme ile birlikte artık klasik ürün ve hizmet satışı modeli yerine farklı ticari modellerin oluşmaya başlaması. Birçok müzisyenin albümlerinin CD’ler şeklindeki satışlarının düşüşe geçmesi ile suçu tamamen İnternet üzerinden paylaşım konusuna atmaları, aslında net bir gerçeği görmemizi engelliyor: her geçen yıl müzik endüstrisinin dünyada yarattığı katma değer artmaya devam ediyor. Bir başka ifade ile müzik üzerinden sadece albüm satış gelirleri ile oluşturulan toplam değer, yeni dinamiklerle gelişiyor. Şatafatlı konser turları, özel promosyonlar ve pop star yarışmaları gibi bambaşka mekanizmalar, müzik endüstrisinin ana öğeleri haline dönüşüyor...

Chris Anderson, kitabında mal veya hizmeti ücretsiz vererek para kazanılabilecek 50 iş modelini listelemiş. Ben burada en çok ilgimi çeken 10 tanesini listelemek istedim:
  • Yazılımı ücretsiz hale getirip donanım satışı gelirlerini arttırmak (Linux destekli IBM)
  • Albümü İnternet’ten ücretsiz dağıtıp konser ve promosyon gelirlerini arttırmak (Prince, Coldplay, Radiohead)
  • Ürünleri ücretsiz hale getirip reklam gelirlerini arttırmak (Google)
  • Çocukların katılımından ücret almayıp ebebeynlerin seçimini etkileyerek gelirleri arttırmak (Tatil Köyleri)
  • Ürünü iki aşamalı oluşturup temel versiyonu ücretsiz şekilde kullanıma açıp gelişmiş versiyondan gelir elde etmek (Apple Quicktime)
  • Ürünün iki fonksiyonunu iki versiyon haline getirip bir versiyonu ücretsiz şekilde kullanıma açıp diğer versiyondan gelir kazanmak (Adobe)
  • Belli konuşma / fatura tahahütü veren kişilere ücretsiz cep telefonu vermek (Telekom operatörleri)
  • Demo versiyonunu ücretsiz olarak kullanıma açıp orjinal ürünün satış gelirlerini arttırmak (Bilgisayar oyunu üreticileri)
  • Ürün içerisine sürpriz bir ücretsiz hediye ekleyip ürün satışlarını arttırmak (Kinder Surprise)
  • İlk üyelikte belli bir tutarı ücretsiz olarak kullanıma açıp kullanıcıların işlemleri tecrübe etmesini sağlayarak gelirleri arttırmak (Gitti Gidiyor)

Peki sizin en çok beğendiğiniz “ücretsiz satış modeli” hangisi?

20 Ağustos 2009 Perşembe

Türkiye’nin Eticaret Potansiyeline Haneler Üzerinden Bakış

Türkiye İstatistik Kurumu, 2009 yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarını açıkladı. Bu araştırmaya göre Türkiye’de hanelerin %30’u İnternet erişimine sahip iken bireylerin İnternet kullanım oranı %38 olarak ortaya çıkmış. Ve İnternet kullanan bireylerin kişisel kullanım amacıyla İnternet üzerinden mal veya hizmet siparişi verme ya da satın alma oranı da %12 olarak ifade edilmiş.

Hanelerin %30’una erişmek, düşük bir oran mı?

TÜİK’in hanehalkı araştırmalarına göre Türkiye’de 17 milyon dolayında hane bulunuyor. Bu veriyi Teknoloji Kullanım Araştırması sonuçları ile birleştirdiğimizde yaklaşık 5 milyon hanenin İnternet’e erişiminin bulunduğu sonucuna ulaşıyoruz. Peki İnternet bağlantısı bulunan hanelerin sahip olduğu alımgücü ne?

Geçen haftalarda ulaştığım haziran 2009 tarihli Sina Afra tarafından hazırlanan Türkiye İnternet Sektörü değerlendirme sunumu içerisinde Türk Telekom verilerine dayanarak Türkiye’deki ADSL abonesinin 6 Milyon olduğu bilgisi yer alıyor. Bu veriden yola çıkarak Türkiye’de en az 5-6 milyon sürekli İnternet kullanıcısı hane olduğu sonucuna ulaşabiliriz. Bu çıkarımı geçen aylarda kuruluşu tamamlanan Interactive Advertising Bureau Türkiye Başkanı Levent Erden’in ölçümleme çalışmalarına başlanmasına dair düzenlediği basın toplantısındaki sözleri ile birlikte değerlendirdiğimizde ilginç bir Türkiye analizi ile karşı karşıya kalıyoruz: Türkiye’deki tüm pazarlama iletişimi çalışmaları aslında görünürdeki 15-17 milyon hane içerisindeki alışveriş potansiyeline sahip 6-8 milyon hanenin veya hane reisinin alışveriş tutumlarını etkilemeye yönelik. Bu tabloyu ADSL kullanımı verileri ile birleştirirsek, tüketim alışkanlıkları etkilenilmeye çalışılan bu grubun üyelerinin tümünün ciddi düzeyde İnternet kullanıcısı olduğu sonucuna ulaşabiliriz.

Bu durumda Türkiye’nin eticaret potansiyelinin düşük olduğu sonucuna mı varmalıyız?

Elektronik ticaret ile ilgili birçok analizde İnternet üzerinden alışveriş hacmi artışının İnternet kullanıcılarının Online oldukları yıl ile doğru orantılı olduğu belirtiliyor. Türkiye'de şu anda İnternet kullanıcıları arasında İnternet ile tanışma geçmişinin ortalama olarak 3-4 yıl olduğunu göz önüne aldığımızda, İnternet kullanıcılarının çok büyük bölümünde henüz eticaret farkındalığının oluşmadığını değerlendirebiliriz. Burada üzerinde düşünülmesi gereken asıl nokta, Türkiye eticaret sektöründe yakın dönemde beklediğimiz büyüme için alt yapının (Alımgücü olan tüketicilerin tümüne erişim.) sağlanmış olabileceği ve sıranın büyümenin kendisinde (Alımgücü olan tüketicilerin eticaret tercihlerindeki gelişim.) olabileceği fikri. Bu ivmenin kazanılması için şüphesiz eticaretin avantajlarının, öngörü sahibi yatırımcılar tarafından farklı kanallar ile tüketicilere aktarılması gerekiyor.

19 Ağustos 2009 Çarşamba

Best Buy ve Çoklu Kanal Deneyimi

Dünyanın en önemli tüketici elektroniği perakendecilerinden Best Buy, Türkiye’deki ilk mağazasını açmaya hazırlanıyor. Sevindirici olan asıl gelişme Best Buy’ın İnternet’in ticaret için kullanılmaya başladığı ilk günlerden bu yana artan şekilde eticaret konusuna çok ciddi yatırım yapıyor olması. Nielsen//NetRatings* raporuna göre 2009 yılı Mart ayında Best Buy'ın sadece ABD’de 400 Bin’in üzerindeki online müşterilerinin ortalama sipariş büyüklüğü 150 ABD Doları’nın üzerinde gerçekleşmiş. Türkiye’deki eticaret sitesini ne zaman faaliyete geçireceğini öngöremesek de Best Buy’ın Türkiye pazarına girmesi, uzun süredir elektronik ticaret konusunda herhangi bir atılım yapmayan teknoloji marketlerinin de İnternet’e daha fazla önem vermesine neden olabilir.

Yazıya hem İnternet hem fiziksel mağazası olan firmalar (click & mortar) ile başladığıma göre dilerseniz, biraz da perakende sektöründe artık daha sık karşılaştığımız çoklu kanal deneyiminden bahsedeyim. Önceki bir yazımda kendini mağaza ile sınırlandıran klasik perakendecilik anlayışını farklı satış metodları ile kırmaya çalışan firmaların ilk örneklerinden bahsetmiştim. Günümüzde İnternet neredeyse bu alanda mağaza alışveriş tecrübesinin bir uzantısı haline geldi. Özellikle ABD ve İngiltere’de alışveriş öncesinde araştırma ve karşılaştırmanın İnternet sitesinde yapılmasının yanı sıra zamansızlık nedeniyle siparişin İnternet üzerinden verilip ürünlerin mağazadan alınmasına kadar uzanan çok farklı yöntemlerle İnternet’in mağaza alışverişine eklemlenmesi konusunda büyük aşama kaydedildi. Buradaki kırılma noktası, firmaların İnternet sitelerini fiziksel mağazaları ile rekabet eder konumdan çıkarıp, daha olumlu tüketici deneyimlerini oluşturacak bir sinerji yaratmayı hedeflemeleri.

Nielsen Online’ın Aralık 2008’de yayınladığı bir anket** sonucuna göre ABD’de mağazalardan alışveriş yapan tüketicilerin alışveriş yaptıkları perakendecilerin İnternet sitelerini kullanma nedenleri aşağıdaki şekilde ortaya çıkmış:


Türkiye’de özellikle fiyat karşılaştırma sitelerinin ziyaretçi hacimlerinde son yıllarda çok ciddi bir artış var. Sizce bu durum elektronik ticaretin henüz emekleme aşamasında olduğu ülkemizde İnternet’in fiziksel mağazalar için de ne kadar önemli hale geldiğini göstermiyor mu?


* Nielsen MegaView Perakende, Satıcı Sıralaması, Mart 2009
** Nielsen Online, Basın bülteninde yer aldığı şekliyle “Tatil Anketi”, Aralık 2008

6 Ağustos 2009 Perşembe

Siteniz İçin Ücretsiz E-Ticaret Sistemi

E-ticaret sitelerindeki ödeme güvenliği konusuna değindiğim yazımda eBay’in sahibi olduğu Paypal ve diğer alternatif ödeme metodlarından kısaca bahsetmiştim. Bunların yanı sıra Google’ın sahibi olduğu ve tüketicilere e-ticaret sitelerinden kredi kartı bilgilerini sitelerle paylaşmadan alışveriş etme aracılığı sağlayan Checkout isimli bir ürün de bulunuyor. Şu anda sadece ABD ve İngiltere’de faaliyette bulunan firmaların kullanabildiği bu aracılık sistemi ile Çin’den Yeni Zelanda’ya kadar dünyanın birçok ülkesindeki tüketiciler, kredi kartı bilgilerini sadece Google ile paylaşarak alışveriş yapabiliyor.




Checkout şimdilik Türkiye’de kullanılamasa da sektördeki çoğu kişi tarafından biliniyordu. Fakat bu ürünün gelecekte çok başarılı sonuçlar doğurabilecek yeni bir uygulamasının varlığından haberdar mısınız? Geçen ay sonunda sessiz sedasız Google’ın yeni ürünlerini test ettiği Google Labs bölümüne Google Checkout Store Gadget isimli bir uygulama eklendi. Bu uygulama sayesinde birkaç dakika içerisinde oluşturulabilecek bir gadget ile artık herhangi bir siteden ürün satmak mümkün hale gelmiş. Google Checkout’a üye olup ürün listenizi sisteme ekleyince kolayca yaratılabilen bir gadget’ı her tür sayfaya koyabiliyorsunuz. Daha detaylı teknik bilgi için Google’ın ilgili kod sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

4 Ağustos 2009 Salı

İnternet’te Hangi Ürünler Hakkında Araştırma Yapılıyor?

Türkiye’de tüketicilerin online (çevrimiçi) alışveriş tercihlerine dair araştırmalar malesef pek sık yapılmıyor. Geçen haftalarda IAB'nin ölçümleme için uzun bir konkur süreci sonunda Gemius ile anlaştığı ve kodların sitelere yerleştirilmeye başladığı haberlerini aldık. Bu süreçte belli sitelerin ölçümlemeye dahil olmakta çekincelerinin bulunması, raporların sağlıklı hale gelmesi için çok fazla test yapılması gerekliliği gibi nedenlerle verilerin oluşumu zaman alabilir.

Türkiye elektronik ticaret sektörüne dair elime ulaşan raporların en yenisi Inquision Online Research ve Starcom MediaVest Digital tarafından Internet kullanıcıları arasında yaptırılan ve i-Search isimli bir modele dayanan bir araştırmaya dayanıyor. Gün geçtikçe hedef kitlelere ulaşmakta daha da önem kazanan (ve bu nedenle tüm dünyada firmaların pazarlama / iletişim bütçeleri içerisindeki payı sürekli artan) arama motorlarının Türkiye’deki kullanımının incelendiği bu araştırmada, e-ticaret konusuna da değinilmiş. Aşağıdaki tabloda göreceğiniz üzere araştırmaya katılanlar en çok teknoloji, turizm ve sağlık konularında arama motorlarını kullandıklarını belirtmişler. Burada ilginç bir başka nokta ise tekstil konusunda özellikle C1/C2 SES grubunun ve kadınların arama motorları aracılığı ile araştırma yaptığını belirtmesi olmuş. Daha detaylı bilgi için Erdem Günay ile iletişime geçebilirsiniz.