eMarketer’ın yayınladığı rapordan aldığım aşağıdaki tabloya göre ABD’deki İnternet reklamcılığı harcamasının %20’den fazlasını perakende sektöründeki firmalar yapıyor. Bunun şüphesiz en önemli nedeni, İnternet üzerindeki iletişimin Online alışveriş sitelerinin cirolarına etkisinin, net bir şekilde ölçümlenebiliyor olması. Ve bu sayede de İnternet reklamlarının, e-ticaret firmaları için satış kanalı olarak konumlanması mümkün oluyor.
Türkiye’de Online alışverişin son dönemdeki yükselişinin en önemli faktörleri olarak özel indirim / fırsat iş modeli ve tüketici profilinin değişmesi kabul ediliyor. Bunların yanında, Türkiye’nin İnternet reklamcılığı konusunda dünya standartlarında bir ekosisteme sahip olmasının da payı hiç azımsanmamalı. Ölçümlemeye önem veren pazarlama profesyonellerinin başarılarının ve sayılarının hızla arttığı bu dönemde; sektörde yaşanılan önemli değişimleri, ücretlendirme modelleri üzerinden kısaca hatırlatmak istedim.
2000’li yılların başında web sitesi dahi olmayan firmaların faksla gönderdikleri görselleri popüler portallarda yayınlama talepleri ile bile karşılaşılan İnternet reklamcılığı sektörü ile Türkiye, ilk kez 1997 yılında tanıştı. Bu yıl içerisinde ziyaretçisi yüksek portallarda statik banner yayınını gün başı maliyetlendirme yöntemi (Cost per Day / CPD) ile ücretlendiren ilk yayıncı ağı Medyaweb faaliyete başladı.
2000 yılında, AdServer üzerinden web sitelerinde banner gösterimini başlatan Zap Medya kuruldu. Günümüzde görsel reklamlarda bir standart olan bin gösterim başı maliyetlendirme (Cost per Thousand Impressions / CPM) o dönemde başladı. Uzun yıllar boyunca açıklanan İnternet reklam harcamaları listelerinin altında kaynak olarak Zap Medya'nın olduğunu hatırlayanlar vardır. Bu dönem ile birlikte ortaya çıkan Online reklamcılık ağları, sitelerle yaptıkları toplu anlaşmalar sayesinde İnternet reklamcılığının gelişmesine önemli katkıda bulundular. Özellikle yaygın kullanılan messenger ürünü ile MSN, en önemli medya ve haber sitelerinden oluşan ağı ile Medyanet, kendine ait sitelerde yeni teknolojiler içeren özel projeleri hayata geçirebilmesi ile Virgül ve geniş site ağı yanında Linkz gibi yenilikçi reklam modeli ile Reklamz öne çıkan reklam ağları oldular.
2004 yılında AdWords reklam programını Türkiye için yerelleştirmeye başlayan Google, sonuçları raporlanan performans temelli İnternet iletişimini sektöre tanıttı. Google, hem arama motoru ağının gücü, hem de çok geniş bir site ağına sahip olması sayesinde birçok fiyatlama modelini uygulayabilmenin avantajına sahip olarak, tıklama başı maliyetlendirme (Cost per Click / CPC) ile fiyatlamayı, Türkiye’de sektör standardı olarak oturtmayı başardı.
Uzun yıllardır dünyada kullanılan ve aksiyonun ücretlendirildiği bir model olan üyelik veya sipariş edinme başına maliyetlendirme (Cost per Acquisition / CPA) ise Türkiye macerasına 2005’te Gittigidiyor Ortaklık Programı ile başladı. Bu modelin, iş ortaklığı programı (Affiliate) olarak adlandırılan reklam ağı uygulaması ise, Türkiye'de 2009’da kurulan Gelir Ortakları ile tanınıp 2011 yılı içinde faaliyete başlayan uluslararası platform Zanox ile zenginleşti.
Gelecekte Türkiye'de hangi yeni Online reklam modelleri ile karşılaşabileceğimizi düşündüğümüzde, sosyal medyanın kullanımının artışına paralel olarak etkileşimin ücretlendirileceği modellerin ortaya çıkacağını değerlendirebiliriz. Yurt dışında çok uzun süredir Facebook, Twitter ve YouTube gibi platformlar üzerindeki kullanıcıları, performans tabanlı olarak hedeflemeye yönelik olan, etkileşim başına maliyetlendirme (Cost per Interaction / CPI ) modelleri konuşuluyor. Hatta YouTube, kısa süre önce reklam videoları için yalnız izlendiğinde ödeme yapılacak bir ücretlendirme modeli olan izlenme başına maliyetlendirmeyi (Cost per View / CPV) denemeye başladığını duyurdu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder