Son dönemde isimlerinden en çok söz ettiren İnternet firmaları olan Twitter ve Facebook henüz borsada hisselerini satışa sunmamış olsalar da bu firmaların ikincil piyasalar üzerinden tahmini değerleri belirlenmeye çalışılıyor. Mart 2011 itibariyle Twitter’ın tahmini değerlemesi 7.7 milyar USD dolayında iken Facebook’un piyasa değeri 75 milyar USD olarak konuşulmaya başlandı. Gerçekleşen gelirlere bakıldığında ise tablo biraz farklı; Twitter’ın birkaç cılız reklam modeli testi dışında henüz ciddi bir gelir modeli bulunmuyor. Facebook ise şimdilik 2 milyar USD dolayında tahmin edilen, reklam ve sanal para gelirinden oluşan yılık cirosu ile şimdilik piyasadaki değerlemesinin epey gerisinde. Firmaların güncel ciroları dışında farklı fonlardan aldıkları yatırımlar ile gelecekte ortaya çıkaracakları gelir ve büyüme potansiyelleri de şüphesiz bu değerlemelerde önemli faktörler. Dolayısıyla dünyanın en geniş ağı olan Facebook, sadece reklam programının arkasına sığınmayıp iletişim konusunda telekom operatörlerine ve ödemeler konusunda bankalara rakip olabilecek bir kullanıcı bazına ve teknolojiye eriştiği için farklı bir yerde değerlendirilmeyi hakediyor. Yine de şu anda borsada hisseleri bulunan teknoloji şirketlerini göz önüne aldığımızda, ciro ve değerleme arasında bire beşe (1/5) yaklaşan bir oran bulunduğu gözlemleyebiliriz. Örneğin Apple’ın 2010 yılında 76 milyar USD’lik cirosu ile 330 milyar USD dolayında bir piyasa değerine ulaştığını ve Google’ın ise 2010 yılında 29 milyar USD üzerinde bir ciroya ulaşarak firma değerinin 193 milyar USD düzeyine çıkardığını görüyoruz. Burada yapılabilecek en olumlu değerlendirme, piyasada Facebook ve Twitter’ın gelirlerini hızla artıracaklarının beklendiği olabilir. Tam da bu noktada son dönemdeki bir başka tartışmayı da hatırlamakta yarar var. Mark Cuban gibi önemli İnternet girişimcileri; yeni İnternet projelerine ortak olan yatırım sermayesi şirketlerinin yarattığı bir saadet zinciri nedeniyle, İnternet şirketlerinde önemli oranda bir ‘fazla değerleme’ olduğuna dair düşüncelerini paylaşmaya başladı.
Birçok kişinin ortak düşüncesi 2000’li yılların başında yaşanan ve e-ticaret şirketlerinin batışı ile sonuçlanan dot.com krizinin bu dönemde de yaşanmaması için geçmiş tecrübeleri daha iyi anlamak. E-ticaret konusunda dünyadaki önemli üst düzey yöneticilerden biri olan David Soskin’in kitabı, işte tam da bu dönemde sektördeki tüm aktörlere önemli bir referans noktası oluşturuyor. Net Kar (Net Profit) isimli kitapta e-ticaret dünyasının geçmişi, bugünü ve geleceği İnternet firmalarından örnekler ve verilerle desteklenerek ustaca sunuluyor. Özellikle yaşanmış örnek vakaları dinlemekten hoşlanan sektör profesyonelleri için kaçırılmaması gereken bir kaynak olduğunu belirteyim.
Soskin sayesinde kısa sürede 6 milyar USD piyasa değerine ulaşan Online manav sitesi Webvan.com’ın 2 yıl içerisindeki düşüş hikayesini tüm ayrıntıları ile öğrenirken ClickMango.com ve Beenz.com gibi sonu kötü biten e-ticaret sitelerinin tecrübelerini okuyabiliyoruz. Pets.com gibi tümü başarısızlıkla sonuçlanan 17 adet farklı e-ticaret sitesinin 2000 yılındaki Super Bowl maçı arasında televizyon reklamı vermiş olması, geliri olmayan firmaların aldıkları yatırımları verimsiz kullanarak dot.com krizine nasıl zemin hazırladıklarını da açıkça ortaya koyuyor. Bu kötü örneklerin yaşandığı 2000-2002 dönemi ile günümüzü karşılaştırdığımızda, İnternet kullanım ve İnternet’ten alışveriş penetrasyonları açısından dijital ticaretin artık çok daha güçlü bir zeminde yükseldiğini kabul etmeliyiz. Yine de firmaların piyasadaki değerlerinin, her dönemde sağlıklı bir gelir modelinden (ve ulaşılan cirolardan) geçtiğini unutmamalıyız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder